Translation of "Gitmem" in Hungarian

0.012 sec.

Examples of using "Gitmem" in a sentence and their hungarian translations:

Gitmem gerekiyor.

Mennem kellene.

Okula gitmem.

Nem járok iskolába.

Gitmem gerekmiyordu.

Nem kellett mennem.

Gitmem gerek.

Mennem kell.

Kiliseye gitmem.

Nem járok templomba.

Geri gitmem gerek.

Vissza kell mennem.

Tanışma randevularına gitmem.

Nem szoktam vakrandikra járni.

Hastaneye gitmem gerek.

Muszáj eljutnom a kórházba.

Şehre gitmem gerekiyor.

Be kell mennem a városba.

Yağmur yağması halinde, gitmem.

- Ha esni fog, nem megyek.
- Abban az esetben, ha esni fog, nem megyek el.
- Ha esik, nem megyek el.
- Amenyiben esik, úgy nem megyek.

Ben okula otobüsle gitmem.

Nem busszal megyek az iskolába.

Pazar günü okula gitmem.

- Én vasárnap nem megyek iskolába.
- Vasárnap nem járok iskolába.
- Vasárnap nem megyek iskolába.

Polise gitmem gerekiyor mu?

Menjek a rendőrségre?

Yalnız gitmem aptalca olurdu.

Ostobaság lenne, ha egyedül mennék.

Tom giderse ben gitmem.

Ha Tom megy, akkor én nem megyek.

Bir yere gitmem gerekiyor.

- El kell mennem valahová.
- El kell lépnem valahova.
- El kell mennem valahova.
- Muszáj elmennem valahova.

Şimdi bankaya gitmem gerek.

Most el kell mennem a bankba.

Asla bir yere gitmem.

Én soha nem megyek sehova.

Cumartesi günü okula gitmem.

Nem megyek iskolába szombaton.

Cumartesi günleri okula gitmem.

Nem megyek iskolába szombaton.

Yorgunum. Yatağa gitmem gerek.

Fáradt vagyok. Muszáj, hogy ágyba bújjak!

Oraya sık sık gitmem.

Nem gyakran járok oda.

Boston'a gitmem gerekiyor mu?

Muszáj Bostonba mennem?

- Gitmek zorunda kaldım.
- Gitmem gerekiyordu.

Mennem kellett.

Eve gitmem gerektiğini düşünüyor musun?

Szerinted haza kellene mennem?

- İstanbul'a gitmem lâzım.
- İstanbul'a gitmeliyim.

- El kell mennem Isztambulba.
- Isztambulba kell mennem.

Tom buraya gelmeden gitmem lâzım.

El kell mennem, mielőtt megérkezik Tomi.

- Geri gitmeliyim.
- Geri gitmem gerekiyor.

Vissza kell mennem.

- Derhal gitmeliyim.
- Hemen gitmem gerekiyor.

Azonnal indulnom kell.

- Eve gitmeliyim.
- Eve gitmem gerekiyor.

Haza kell mennem.

- Oraya gitmeliyim.
- Oraya gitmem gerekiyor.

Be kell jutnom oda.

Gelecek hafta Boston'a gitmem gerek.

Jövő héten el kell mennem Bostonba.

- Gitmeliyim.
- Şimdi gitmek zorundayım.
- Şimdi gitmeliyim.
- Gitmem gerek.
- Ben gitmeliyim.
- Şimdi gitmem gerek.

Most mennem kell!

Otobüsle oraya gitmem ne kadar sürer?

Mennyi ideig tart nekem busszal odaérni?

Tek başıma gitmem gerektiğini düşünüyor musun?

Gondolod, hogy egyedül kellene mennem?

Bugün eve biraz erken gitmem gerekiyor.

Ma egy kicsivel korábban kell hazamennem.

Tom bana derhal gitmem gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta nekem, hogy most rögtön el kellene mennem.

Ben neredeyse hiç işe yürüyerek gitmem.

Nagyon ritkán megyek gyalog a munkahelyre.

Ben asla hiçbir yere arabayla gitmem.

Soha nem vezetek sehova se.

- Neden okula gitmeliyim?
- Neden okula gitmem gerekir?

- Miért kellene iskolába mennem?
- Miért kellene iskolába járnom?

- Ofise geri gitmem gerekiyor.
- Ofise geri gitmeliyim.

Vissza kell mennem az irodába.

- Çiş yapmaya gitmem gerekiyor.
- Gidip işemem lazım.

Pisilnem kell.

- Benim şehir merkezine gitmem gerekiyor.
- Şehir merkezine gitmeliyim.

- A belvárosba kell mennem.
- A városközpontba kell mennem.

- Ofisime gitmeliyim.
- Ofisime gitmem gerekiyor.
- Ofisime gitmek zorundayım.

Az irodámba kell mennem.

- Boston'a gitmeliyim.
- Boston'a gitmek zorundayım.
- Boston'a gitmem gerekiyor.

Bostonba kell mennem.

Tom onun motorbotuyla dışarı gitmem için beni davet etti.

Tomi elhívott engem motorcsónakozni?

- Tuvalete gitmek zorundayım.
- Banyoya gitmem gerekiyor.
- Tuvaleti kullanmak zorundayım.

- Ki kell mennem.
- A mosdóba kell mennem.
- A fürdőszobába kell mennem.

O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.

Mindennap oda kellett mennem, hogy jobban megismerjem a környezetét.

- Yarın kiliseye gitmeliyim.
- Yarın kiliseye gitmem gerekiyor.
- Yarın kiliseye gitmek zorundayım.

Holnap templomba kell mennem.

- Bir toplantıya gitmem gerekiyor.
- Bir toplantıya gitmeliyim.
- Bir toplantıya gitmek zorundayım.

Gyűlésre kell mennem.

Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.

Egy órán keresztül bolyongtam, amíg aztán rájöttem, merre kell menni.

- Onun doğum günü partisine gidemedim.
- Onun doğum günü partisine gitmem mümkün olmadı.

Nem tudtam elmenni a szülinapi bulijára.

- Daha sıcak bir şeye dönüşmeye gitmem gerek.
- Daha kalın bir şeyler giymem gerekiyor.

Mennem kell átöltözni valami melegebbe.