Translation of "Veriyorlar" in German

0.003 sec.

Examples of using "Veriyorlar" in a sentence and their german translations:

çok büyük cezalar veriyorlar

Sie geben riesige Strafen

Burada parketmeye izin veriyorlar.

Parken ist hier gestattet.

Onlar özgürlük için mücadele veriyorlar.

Sie kämpfen für Freiheit.

Onlar sana hangi ilaçları veriyorlar?

Was für Drogen geben sie dir denn?

Onlar yarın bir parti veriyorlar.

Sie veranstalten morgen eine Party.

Düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar

Flache Erden geben noch einmal das folgende Beispiel

Onlar şu anda bir mola veriyorlar.

Sie machen gerade eine Pause.

Bu saate bir yıl garanti veriyorlar.

Sie geben ein Jahr Garantie auf diese Uhr.

Onlar üst kattaki dairede bir parti veriyorlar.

In der Wohnung oben steigt gerade eine Party.

Ya da gazetedeki ve ya televizyondaki işine son veriyorlar

Oder sie beenden ihre Arbeit in der Zeitung oder im Fernsehen

- Müslüman işçilere Ramazan ayında erken çıkma izni verdiler.
- Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.

- Sie gestatten es muslimischen Arbeitern, während des Ramadan früher zu gehen.
- Sie erlauben es muslimischen Arbeitern, im Ramadan früher Feierabend zu machen.

- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
- Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.

- Wieso bin ich der Einzige, über den sie sich beschweren? Sie statuieren an mir nur ein Exempel und verwenden mich als Sündenbock.
- Wieso bin ich die Einzige, über die sie sich beschweren? Sie statuieren an mir nur ein Exempel und verwenden mich als Sündenbock.