Translation of "Düz" in German

0.017 sec.

Examples of using "Düz" in a sentence and their german translations:

- Tom dünyanın düz olduğuna inanıyor.
- Tom düz Dünyacıdır.
- Tom bir düz Dünyacı.

Tom glaubt, dass die Erde eine Scheibe sei.

Düz olurmu hiç

wäre es flach

Ya düz ise

wenn es flach ist

Dünya düz olsaydı

wenn die Welt flach wäre

- Düz bir çizgi çiz.
- Düz bir çizgi çizin.

- Zeichne eine gerade Linie.
- Zeichnen Sie eine gerade Linie.

Düz okulda sıkıntılarla yüzleşirler.

es gab Probleme in den Regelschulen.

Hüseyin dünya düz değildir

Huseyin die Welt ist nicht flach

Düz dünyacılar nasa'yı suçluyorlar

flache Weltisten beschuldigen die NASA

Onlarda dünyayı düz görecekler

Sie werden die Welt gerade sehen

Düz dünyacılara deli diyoruz

Wir nennen flache Welten verrückt

Dünya'nın neresi düz mal

Wo ist die Welt flache Ware

Karıncalar düz mantıkla çalışırlar.

Ameisen arbeiten mit gerader Logik.

Dünya yuvarlaktır, düz değil.

Die Erde ist rund, nicht flach.

Sarhoş adam düz yürüyemiyordu.

Der Betrunkene konnte nicht geradeaus laufen.

O yere düz düştü.

Er fiel flach auf den Boden.

Dünyanın düz olduğuna inanılıyordu.

Man glaubte, dass die Erde eine Scheibe wäre.

Düz gitmeye devam et.

Gehen Sie weiter geradeaus.

O düz değil mi?

Ist es nicht eben?

Düz bir karın istiyorum.

Ich will einen flachen Bauch haben.

Sizinle konuşurken düz durun!

Stehen Sie gerade, wenn ich mit Ihnen spreche!

Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.

Sie glaubten, dass die Erde flach sei.

Acaba dünya düz olabilir mi?

Kann die Welt flach sein?

Ama düz dünya'cılar şunuda söylüyor

Aber auch flache Welten sagen es

Düz dünya'cılar burda haklımı acaba

Ich frage mich, ob flache Welten hier richtig sind

Kabul ediyorum dünya düz diyelim

Ich gebe zu, sagen wir, die Welt ist flach

Dünya düz mü? yuvarlak mı?

ist die Welt flach? ist es rund?

Bence dünya düz değil kardeş

Ich denke, die Welt ist kein flacher Bruder

Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.

Das Kind glaubt, die Erde sei eine Scheibe.

Tom dünyanın düz olduğuna inanıyor.

Tom ist überzeugt, dass die Erde eine Scheibe ist.

Düz vites araba sürebilir misin?

- Kannst du ein Auto mit Schaltgetriebe fahren?
- Können Sie ein Auto mit Schaltgetriebe fahren?

Düz gidin sonra sağa dönün.

- Gehe geradeaus und dann nach rechts.
- Fahre geradeaus und biege dann nach rechts ab.
- Fahren Sie geradeaus und biegen Sie dann nach rechts ab.
- Gehen Sie geradeaus und dann nach rechts.

Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.

Kolumbus bewies, dass die Welt keine Scheibe ist.

Mary düz saçının olmasını diliyor.

Mary wünscht sich, dass sie glattes Haar hätte.

Eski evdeki duvarlar düz değildi.

Die Wände in dem alten Haus waren nicht gerade.

Geçmişte dünya düz olarak düşünüldu.

In der Vergangenheit dachte man, die Erde sei eine Scheibe.

Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.

Früher dachte man, dass die Welt flach sei.

Lidia'nın sarı düz saçları var.

Lidia hat glatte blonde Haare.

Tom'un düz A' ları var.

Tom hat überall Einsen bekommen.

Tomas dünyanın düz olduğuna inanıyor.

Tomas glaubt, dass die Erde flach ist.

Üniversitede okudum ve aslında düz üniversiteydi.

Ich besuchte eine normale weiterführende Schule.

Düz olduğunu tarih'te iddaa edenler vardı

Es gab diejenigen, die behaupteten, es sei flach

Fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

aber sie behaupten, dass die Erde flach ist

Yoksa dünya düz mü? yuvarlak mı?

oder ist die welt flach? ist es rund?

Düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar

Flache Erden geben noch einmal das folgende Beispiel

Daire çizerek olduğunu söylüyor düz dünyacılar

flache Weltisten, die sagen, es kreist

Ve dünya gerçekten düz mü acaba

und ist die Welt wirklich flach?

Neden düz olduğunu bizden saklasınlar ki

Lassen Sie sie verstecken, warum es flach ist

O, düz mavi bir elbise giydi.

- Sie trug ein einfaches blaues Kleid.
- Sie hatte ein schlichtes blaues Kleid an.

Mary düz bir mavi elbise giydi.

Maria trug ein einfaches blaues Kleid.

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.

Tom zeichnete eine Gerade auf das Papier.

Dünyanın düz bir daire olduğu düşünülüyordu.

Man nahm an, dass die Erde eine flache Scheibe sei.

- Tom'un düz ayakları vardı.
- Tom düztabandır.

Tom hat Plattfüße.

Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır.

Dieses Kind glaubt, dass die Erde flach ist.

Bazı insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

Manche glauben, die Erde sei flach.

Mary düz göğüslü kadınları tercih eder.

Mary bevorzugt flachbrüstige Frauen.

Düz dünyacılar ise bu soruyu şöyle cevaplıyor

flache Weltisten beantworten diese Frage wie folgt:

Bizler " Nasa'nın " ışığında düz dünyacılara deli diyoruz

Wir nennen die flachen Weltisten im Lichte von "Nasa" verrückt.

Daha öncesinde size dünya düz olabilir mi?

Könnte die Welt für dich vorher flach sein?

Düz dünyaya inan insanların sayıları gitgide artıyordu

Die Zahl der Menschen, die an die flache Welt glauben, nimmt von Tag zu Tag zu

Düz değil, dümdüz. Sen böyle devam et.

Es ist nicht flach, es ist gerade. Mach weiter so.

Eğri ağaç da düz kadar iyi yanar.

Krummes Holz brennt so gut wie gerades.

Bazı insanlar hâlâ dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

Manche Menschen glauben noch immer, dass die Erde eine Scheibe sei.

Düz takla mı? Pekâlâ, bu biraz can yakabilir!

Vorwärtssalto? Okay, das könnte etwas wehtun.

Amerika'da düz dünya derneğinin 6 milyon üyesi var

Der Flat World Association hat 6 Millionen Mitglieder in Amerika

O konu düz dünyayla ilgili değil, ufolojiyle alakalı

Es geht nicht um die flache Welt, es geht um Ufologie

Yuvarlak da değil düz de değil eliptik demiş

Er sagte weder elliptisch noch rund oder flach

Millet ajlıktan kırılıyor dünya düz olsa ne olur

Die Menschen brechen von der Qual ab, was passiert, wenn die Welt flach ist

Düz olsa ne olur yuvarlak olsa ne olur

Was wäre, wenn es flach wäre, was wäre rund?

O, kurşun kalemi ile düz bir çizgi çizdi.

Er zeichnete mit seinem Bleistift eine Gerade.

Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir.

Eine Gerade ist ein triviales Beispiel für eine Kurve.

Eğer dünyayı düz bir harita şekline getirirseniz isterseniz,

Wenn ich diesen Globus in eine flache Karte verwandeln will,

Silindiri açın. Düz ve dikdörtgen bir haritanız var.

Entfalten Sie den Zylinder und Sie haben eine rechtwinklige Karte.

Bu sokaktan düz git ve bankadan sağa dön.

Folgen Sie dieser Straße und biegen Sie an der Bank rechts ab!

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

Eine Gruppe Indischer Fischotter mitten im Zentrum von Singapur.

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

In freier Wildbahn sind Indische Fischotter tagaktiv.

Suyu bıraktığın zaman niye düz düşüyo madem ivmeli bişey

Warum fällst du gerade, wenn du das Wasser loslässt?

Diğer tarafta ise düz dünyacıların nasa'nın verilerini çürüttüğü teoriler

Auf der anderen Seite Theorien, in denen flache Weltisten die Daten der NASA widerlegen

Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar

Heute haben in Mexiko bis zu 11 Millionen Gläubige in der flachen Welt erreicht

Ve yine de, hala bunun düz olduğunu söylemek imkansız.

Und trotzdem ist es praktisch unmöglich, ihn flach hinzulegen.

Ben sadece bir 40 inç düz ekran televizyon aldım.

- Ich habe mir gerade einen 102-cm-Flachbildfernseher gekauft.
- Ich habe mir gerade einen 40-Zoll-Flachbildfernseher gekauft.

Fakat sizler de maalesef benim de düz dünyayı savunduğumu düşündünüz

Aber leider hast du auch gedacht, ich verteidige die flache Welt

Reis düz olsa Japonya'dan Amerika'ya o kadar kısa sürede gidemezsin

Wenn Reis flach ist, können Sie nicht in so kurzer Zeit von Japan nach Amerika fahren

1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren

Seit ca.1500 machten sich Mathematiker daran, Algorithmen zu entwickeln,

Kitap düz İngilizce ile yazıldığı için yeni başlayanlar için uygundur.

In einfachem Englisch geschrieben, eignet sich das Buch auch für Anfänger.

Eğer düz ise galakside diğer gözlemlediğimiz her şey neden küresel şeklinde

Wenn es flach ist, warum alles andere, was wir in der Galaxie beobachten, global ist

Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın:

So lange wir allerdings flache Karten benutzen, müssen wir mit den Nachteilen von Projektionen klar kommen. Erinnern Sie sich einfach daran:

Düz dünya'cılar ise ya iyide bu dünya yuvarlak ise uçak yeterince yükseliyor

Wenn flache Welten gut sind oder wenn diese Welt rund ist, steigt das Flugzeug genug

Caddede yaklaşık 100 metre kadar düz gidin, ve üç yollu kavşağa varırsınız.

Gehen Sie etwa einhundert Meter die Straße geradeaus, dann kommen Sie an die Kreuzung dreier Straßen.

Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.

Die Diebe wollten den Wagen der Frau stehlen, was ihnen aber nicht gelang, da sie mit dem Handschaltgetriebe nicht zurechtkamen.

Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.

Okay, schau. Man nimmt so einen geraden Stock. Okay, komm mit.

Bir gözlemeyi ne kadar düz yaparsanız yapın, onun her zaman iki yüzü vardır.

- Egal wie flach man einen Pfannkuchen macht, er hat immer zwei Seiten.
- Ganz gleich wie flach man einen Eierkuchen bäckt, er hat immer zwei Seiten.

"Pad See Ew", Tayland mutfağına özgü, düz ve geniş kesimli bir pirinç makarnasıdır.

„Phat si-io“ ist ein thailändisches Gericht, zubereitet mit flachen, breiten Reisnudeln.

Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, Orta Çağ'da insanların çoğu dünyanın düz değil, küresel olduğuna inanıyordu.

Anders als viele meinen, glaubten während des Mittelalters die meisten Menschen, dass die Welt kugelförmig ist und nicht flach.

Romanesk tarzı yarımküre şeklindeki tonozlar, sütunlar, kemerli pencereler,geniş düz yüzeyler,kalın,savunmaya uygun duvarlar ve masif bloklu şekillerle karakterize edilir.

Den romanischen Baustil kennzeichnen halbkugelförmige Gewölbe, Stützpfeiler, Rundbogenfenster, große ebene Flächen, dicke, zu Verteidungszwecken geeignete Mauern und massive blockartige Formen.

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.

Es ist die Antwort gesprochen von Jung und Alt, von Arm und Reich, Demokraten und Republikanern, schwarz, weiß, Hispanos, Asiaten, Amerikanische Ureinwohner, homo, hetero, versehrt und unversehrt. Amerikaner die eine Nachricht an die Welt schickten, das wir niemals nur eine Ansammlung von Individuen oder von blauen und roten Staaten waren. Wir sind und werden immer die Vereinigten Staaten von Amerika sein.