Translation of "Konuşabiliyorum" in German

0.003 sec.

Examples of using "Konuşabiliyorum" in a sentence and their german translations:

Ben konuşabiliyorum.

- Ich kann sprechen.
- Ich bin in der Lage zu sprechen.

- Sadece İngilizce konuşabiliyorum.
- Yalnızca İngilizce konuşabilirim.
- Yalnızca İngilizce konuşabiliyorum.
- Yalnız İngilizce konuşabilirim.
- Yalnız İngilizce konuşabiliyorum.

Ich spreche nur Englisch.

Çince konuşabiliyorum ama okuyamıyorum.

Ich kann Chinesisch sprechen, aber ich kann es nicht lesen.

Ben biraz İngilizce konuşabiliyorum.

Ich spreche ein bisschen Englisch.

Ben sadece İngilizce konuşabiliyorum.

Ich kann nur Englisch sprechen.

- Ben konuşabiliyorum.
- Ben konuşabilirim.

Ich kann sprechen.

Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.

Ich kann Esperanto sprechen wie ein Muttersprachler.

Sarhoşum ama hâlâ Almanca konuşabiliyorum.

Ich bin besoffen, aber ich kann immer noch Deutsch sprechen.

Çince konuşabiliyorum ama onu yazamıyorum.

Ich kann zwar Chinesisch sprechen, es aber nicht schreiben.

Çince bilmiyorum ama içince konuşabiliyorum.

Ich kann kein Chinesisch sprechen, aber wenn ich trinke, kann ich es.

On iki yaşında İngilizce öğrenmeye başladım. O zaman dil öğrenmeye ilgim vardı ama öyle aşırı değildi. Şimdi İngilizce,Fransızca İspanyolca ve Portekizce konuşabiliyorum ve şimdi Latince öğrenme zamanı.

Als ich zwölf Jahre alt war, fing ich an, Englisch zu lernen. Damals interessierte ich mich zwar für Sprachen, aber nicht allzu sehr. Heute spreche ich Englisch, Französisch, Spanisch und Portugiesisch; mithin wird es Zeit, Latein zu lernen.