Translation of "Gördük" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Gördük" in a sentence and their arabic translations:

Getirdiklerini gördük...

ورأيناهم يحضرون...

- Biz üç savaş gördük.
- Üç savaş gördük.

شهدنا ثلاثة حروب.

Anksiyetelerinin olmadığını gördük.

لما كُنّ عانين من القلق،

Ve ne gördük?

وماذا رأينا؟

şimdi biz ne tuhaflık gördük nede gizem gördük diyebilirsiniz

الآن يمكننا القول أننا لم نر أي غرابة أو لغز.

Penisilin keşfedilirken bunu gördük

هذا ما رأيناه مع اكتشاف البنسلين،

Dinî bakım merkezleri gördük.

وصولاً إلى الثورة الصناعية،

Venüs sinekkapanında bunu gördük,

رأيناها في مصيدة فينوس،

Biz savaşı önceden gördük.

تنبأنا بالحرب.

Biz üç savaş gördük.

شهدنا ثلاثة حروب.

Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük

قابلنا لاجئين ممن هم مثليين ومن حول العالم

Katılımda geçici bir artış gördük

ولاحظنا ارتفاعا مؤقتا في التفاعل

Görülebilir olmadığını düşündüğümüz şeyleri gördük.

لقد رأينا ما كان يعتقد لا يمكن رؤيته.

Karbonun yüzde 30'unu toplayabileceğini gördük.

محتجزة بذلك عقودًا من الانبعاثات البشرية.

Montaj hatları gibi kurulmuş hastaneler gördük.

خارج المستشفى في أقصر وقت ممكن.

Ve Türkiye'de tsunami ihtimalinin olmayacağını gördük

رأينا في تركيا ولن يكون من المحتمل حدوث تسونامي

Nasıl bir yaptırım yaptıklarını da gördük

كما رأينا العقوبات التي فرضوها

On beş sene boyunca Atatürk’ün hayatını gördük.

أي حوالي 15 سنة ونحن ندرس حياة أتاتورك.

Dr. Sheldon Levy'nin gösterdiği videoda bunu gördük.

لقد رأينا ذلك في الفيديو الذي عرضه شيلدون، الدكتور ليفي.

Geçtiğimiz yüzyılda pek çok ilginç yenilik gördük.

لقد شهدنا على مدى القرن الماضي العديد من الاختراعات المثيرة للاهتمام.

Joe ve ben dün bir aslan gördük.

رأيت أنا و جون أسداً البارحة.

Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık.

نحن نرى و نعلم بالفعل هذا في التكنولوجيا التي نستخدمها اليوم.

çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.

فسترون العديد من النّشاطات الصّحيّة المتعلّقة بالتّعلم.

Her filminde biz onu öyle gördük gerçek hayatta da böyleydi

في كل فيلم شاهدناه بهذه الطريقة ، كان نفس الشيء في الحياة الواقعية

Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük.

مر القطار السريعة بسرعة فائقة بالكاد رأيناه.