Translation of "Kamerasını" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kamerasını" in a sentence and their german translations:

Tom kamerasını çaldırdı.

Man hat Tom seine Kamera gestohlen.

Tom kamerasını çıkardı.

Tom holte seine Kamera heraus.

Jim kamerasını çaldırdı.

Man hat Jim seine Kamera gestohlen.

Sanırım Tom kamerasını unuttu.

Ich glaube, Tom hat seine Kamera vergessen.

Tom kamerasını getirmeyi unuttu.

Tom vergaß, seine Kamera mitzubringen.

Tom Mary'nin kamerasını çalmış olabilir.

Tom hat vielleicht Marys Kamera gestohlen.

Şans eseri kayıp kamerasını buldu.

Zufällig fand er seine verlorene Kamera wieder.

Tom gözetleme kamerasını fark etmedi.

Tom bemerkte die Überwachungskamera nicht.

Tom güvenlik kamerasını işaret etti.

Tom deutete auf die Überwachungskamera.

O, kamerasını dikkatsizce otobüste unuttu.

Er hat nicht aufgepasst und die Kamera im Bus vergessen.

Tom kamerasını erkek kardeşine gösteriyor.

Tom zeigt seinem Bruder seinen Fotoapparat.

Tom bana kamerasını nasıl kullanacağımı gösterdi.

Tom zeigte mir den Gebrauch seiner Kamera.

Mary kamerasını bir gitarla takas etti.

Maria tauschte ihren Fotoapparat gegen eine Gitarre ein.

- Fotoğraf makinesini arkadaşına verdi.
- Kamerasını arkadaşına verdi.

Er gab seine Kamera seinem Freund.

Tom kamerasını çıkardı ve fotoğraf çekmeye başladı.

Tom holte seinen Fotoapparat hervor und fing an zu knipsen.

Tom Mary'ye kendi kamerasını nereye koyduğunu sorması gerekiyor.

Tom sagt, er müsse Maria fragen, wohin sie seine Kamera gelegt habe.

Bunun Tom'un kamerasını çalan şu adamlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Ich denke, dass es einer von den Männern dort war, der Toms Kamera gestohlen hat.

Tom'un kamerasını nereye koymuş olabileceğini dair herhangi bir fikrin var mı?

- Hast du eine Ahnung, wo Tom seine Kamera hingetan haben könnte?
- Habt ihr eine Idee, wo Tom seine Kamera hingelegt haben könnte?

- Tom Boston'da kamerasını kaybetti.
- Tom, Boston'da fotoğraf makinesini kaybetti.
- Tom, fotoğraf makinesini Boston'da kaybetti.

Tom hat in Boston seine Kamera verloren.