Translation of "Bağlar" in German

0.004 sec.

Examples of using "Bağlar" in a sentence and their german translations:

Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.

Der Panama-Kanal verbindet den Atlantik mit dem Pazifik.

M1 otoyolu Londra'yı Leeds'e bağlar.

Die Autobahn M1 verbindet London mit Leeds.

Bu yol Tokyo'yu Osaka'yla bağlar.

Diese Straße verbindet Tokio und Osaka.

Tomei Otoyolu, Nagoya ile Tokyo'yu bağlar.

Die Tomei Autobahn verbindet Tokyo mit Nagoya.

Lütfen beni Bay Smith'e bağlar mısınız?

Können Sie mich bitte mit Herrn Smith verbinden?

Bu otobüs iki büyük şehri bağlar.

Dieser Bus verbindet die zwei Großstädte.

Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz'i birbirine bağlar.

Der Suezkanal verbindet das Mittelmeer mit dem Roten Meer.

Trans-Sibirya Demiryolları, Moskova ile Vladivostok'u birbirine bağlar.

Die transsibirische Eisenbahn verbindet Moskau mit Wladiwostok.

O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar.

Sie ist so züchtig, dass sie sich beim Baden die Augen verbindet.

Bazen zordur yaşamak. Nefes almak bile güç gelir insana. Bir kuşun kanadına takılıp gitmek istersin uzaklara. Bazen güzel bir söz tutar seni ayakta. Bir sırdaşının sıcak gülümsemesi bağlar insanı hayata, birde iki kelime kalır dudaklarında. İyi ki varsın.

Manchmal ist es schwer zu leben. Selbst zu atmen fällt einem schwer. Auf Vogelschwingen getragen, willst du in die Ferne ziehen. Und manchmal hält dich nur ein liebes Wort aufrecht auf den Beinen. Das warme Lächeln einer vertrauten Person lässt dich im Leben verweilen und noch dazu bleiben diese Worte an deinen Lippen hängen. Schön, dass es dich gibt.