Translation of "ıslık" in German

Tom ıslık çalıyor.

Tom pfeift.

O ıslık çalamaz.

Er kann nicht pfeifen.

Tom ıslık çalamaz.

Tom kann nicht pfeifen.

Mary ıslık çaldı.

Maria pfiff.

Okulda ıslık çalma.

Pfeife in der Schule nicht!

Tom ıslık çaldı.

Tom pfiff.

Ben ıslık çaldım.

- Ich habe gepfiffen.
- Ich pfiff.

Hiç ıslık çaldın mı?

Hast du schon einmal gepfiffen?

O ıslık çalmayı bilir.

Er weiß, wie man pfeift.

Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.

Höre bitte auf zu pfeifen!

Tom çalışırken ıslık çaldı.

Tom pfiff bei der Arbeit.

Birinin ıslık çaldığını duydum.

Ich hörte jemanden pfeifen.

- Islık çalamam.
- Ben ıslık çalamam.

Ich kann nicht pfeifen.

O köpeği için ıslık çaldı.

Er pfiff nach seinem Hund.

Tom köpeği için ıslık çaldı.

Tom pfiff nach seinem Hund.

Tom ıslık çalmaya devam etti.

Tom pfiff weiter vor sich hin.

O, köpeği için ıslık çaldı.

Er pfiff nach seinem Hund.

Tom nasıl ıslık çalacağını biliyor.

Tom weiß, wie man pfeift.

Neşeli şekilde ıslık çalarak caddede yürüdü.

- Fröhlich vor sich hin pfeifend, lief er die Straße entlang.
- Er pfiff fröhlich vor sich hin, während er die Straße entlangging.

Polis arabayı durdurmak için ıslık çaldı.

Der Polizist signalisierte dem Wagen mit der Trillerpfeife, dass er anhalten sollte.

Köpeğimi ıslık çaldığımda gelecek şekilde eğittim.

Ich habe meinem Hund beigebracht zu kommen, wenn ich pfeife.

Tüm oğlanlar ıslık çalıyordu ve tezahürat yapıyordu.

Sämtliche Jungen pfiffen und jubelten.

- Tom bir düdük çalıyordu.
- Tom ıslık çalıyordu.

Tom pfiff ein Liedchen.

O her zaman ıslık çalıyor. Bu beni deli ediyor.

Er pfeift die ganze Zeit. Es macht mich verrückt.

- Tom mutlu bir melodiyle ıslık çalmaya başladı.
- Tom ıslığıyla neşeli bir şey çalmaya başladı.

Tom fing an, eine fröhliche Melodie zu pfeifen.