Translation of "Yargıç" in French

Bir yargıç olmak istemiyorum.

Je n'aimerais pas faire juge.

Yargıç onu ölüme mahkûm etti.

Le juge l'a condamné à mort.

Bu davada yargıç çok saygındır.

À ce procès, le juge est très respecté.

Yargıç onu 1 yıl hapse mahkûm etti.

Le juge l'a condamné à un an d'emprisonnement.

Milliyetini alan ve mezun olan kız. Yargıç , ekonomik

obtenu sa nationalité et est diplômée de la mieux en elle de travailler dans les plus

Ama yargıç ne yapıyor? Bu konuda Tom cezalandırılmalıydı.

Mais que fait l’arbitre ? Tom aurait dû être sanctionné sur ce coup-là.

Böyle bir yargıç emeklilik yaşından önce işinden emekli olması gerekir.

Un juge pareil devrait quitter son travail avant l'âge de la retraite.