Translation of "Kolu" in French

Kapı kolu kırık.

Le bouton de porte s'est cassé.

Tom'un kolu kesilmeli.

Le bras de Tom doit être amputé.

Tom'un kolu kırık.

Tom a un bras cassé.

Sadece bu kolu çevirin.

- Tourne juste cette poignée !
- Tournez juste cette poignée !

Onun kolu yağlı tavaya dokundu.

Sa manche a touché la casserole graisseuse.

Ahtapotun kaç tane kolu var?

- Combien de bras a une pieuvre ?
- Combien de bras a un poulpe ?

Mary'nin protez bir kolu var.

Marie a une prothèse de bras.

Tom'un kolu benimkine hafifçe çarptı.

- Le bras de Tom a frôlé le mien.
- Le bras de Tom frôla le mien.

Bu sanki... Bir insan iskeletinin kolu!

On dirait... un squelette de bras humain !

Bu adamlar bilardo oynayamaz çünkü robotların kolu yok

Ces robots ne peuvent pas jouer au billard car ils n'ont pas de bras,

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

À mesure que son bras repoussait, elle reprenait confiance.

- Bir mürekkepbalığının on kolu vardır.
- Bir mürekkepbalığı on kola sahiptir.

Une seiche a dix bras.

Tom ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydu ve kolu aşağı itti.

Tom plaça deux tranches de pain dans le grille-pain et appuya sur le levier.