Translation of "Kardeşini" in French

0.006 sec.

Examples of using "Kardeşini" in a sentence and their french translations:

- Erkek kardeşini düşün.
- Erkek kardeşini düşün!

- Pensez à votre frère !
- Pense à ton frère !

Kız kardeşini aradı.

- Elle appelait sa sœur.
- Elle a appelé sa sœur.

Erkek kardeşini tanıyorum.

- Je connais ton frère.
- Je connais votre frère.

Kız kardeşini bekle.

- Attends ta sœur.
- Attendez votre sœur.

Erkek kardeşini tanımıyorum.

- Je ne connais pas votre frère.
- Je ne connais pas ton frère.

- Kız kardeşini görmek istiyorum.
- Senin kız kardeşini görmek isterim.

- J'aimerais voir votre sœur.
- J'aimerais voir ta sœur.

Onun kardeşini tanıyor musun?

- Connais-tu son frère ?
- Connaissez-vous son frère ?

Geçenlerde erkek kardeşini gördüm.

J'ai vu ton grand frère l'autre jour.

Onun kız kardeşini tanıyorum.

Je connais sa sœur.

Erkek kardeşini yanında getir.

Amenez votre frère avec vous.

Tom'un kız kardeşini tanıyorum.

Je connais la sœur de Tom.

Bana erkek kardeşini hatırlatıyorsun.

- Vous me rappelez votre frère.
- Tu me rappelles ton frère.

Erkek kardeşini iyi tanıyorum.

Je connais bien son frère.

Kız kardeşini görmek istiyorum.

- J'aimerais voir votre sœur.
- J'aimerais voir ta sœur.

- Onun kız kardeşini çok severim.
- Onun kız kardeşini çok seviyorum.

J'aime beaucoup sa sœur.

- Onun kız kardeşini iyi tanıyorum.
- Onun kız kardeşini iyi biliyorum.

Je connais bien sa sœur.

Onun kız kardeşini çok seviyorum.

J'aime beaucoup sa sœur.

Onun erkek kardeşini tanıyor musun?

Connaissez-vous son frère ?

Onun kız kardeşini çok severim.

J'aime beaucoup sa sœur.

Tom bana kız kardeşini tanıttı.

Tom m'a présenté sa sœur.

Erkek kardeşini çok iyi tanıyorum.

- Je connais très bien ton frère.
- Je connais très bien votre frère.

O, kız kardeşini benimle tanıştırdı.

Il m'a présenté sa sœur.

Onların erkek kardeşini tanıyor musun?

Connaissez-vous son frère ?

O kız kardeşini benimle tanıştırdı

Elle m'a présenté sa sœur.

O kız kardeşini partiye getirecek.

- Elle va amener sa sœur à la fête.
- Vous allez amener votre sœur à la fête.

Kendi erkek kardeşini tanımadığına inanamıyorm.

- Je n'arrive pas à croire que tu n'aies pas reconnu ton propre frère.
- Je n'arrive pas à croire que vous n'ayez pas reconnu votre propre frère.

Mary erkek kardeşini kızdırmaktan hoşlanır.

Marie aime taquiner son frère.

O burada kız kardeşini bekleyecek.

Elle va attendre sa sœur ici.

Onun erkek kardeşini biliyor musunuz?

- Connais-tu son frère ?
- Connaissez-vous son frère ?

O, kız kardeşini ona tanıttı.

- Elle lui présenta sa sœur.
- Elle lui a présenté sa sœur.

Onun kız kardeşini iyi tanırım.

Je connais bien sa sœur.

Kardeşini rahatsız etmeyi bırakabilir misin?

Tu peux arrêter d'embêter ton frère ?

Hayır, senin erkek kardeşini tanımıyorum.

Non, je ne connais pas votre frère.

Gelecek sefer kız kardeşini de getir.

Amène ta sœur avec toi la prochaine fois.

Kız kardeşini bir daha hiç görmedi.

- Elle ne revit jamais sa sœur.
- Elle n'a jamais revu sa sœur.

Gelecek defa geldiğinde, erkek kardeşini getir.

- Lorsque tu viens la prochaine fois, emmène ton frère !
- Lorsque vous venez la prochaine fois, emmenez votre frère !

O, kız kardeşini asla tekrar görmedi.

- Elle ne revit jamais sa sœur.
- Elle n'a jamais revu sa sœur.

Erkek kardeşini bir daha hiç görmedi.

- Elle ne revit jamais son frère.
- Elle n'a jamais revu son frère.

O, kardeşini bir daha hiç görmedi.

- Il ne revit jamais son frère.
- Il n'a jamais revu son frère.

İstasyona vardığında, o, erkek kardeşini aradı.

Arrivée à la gare, elle appela son frère.

Geçen hafta onun kız kardeşini görmeye gittim.

Je suis allé voir sa sœur la semaine dernière.

Onun küçük kız kardeşini gerçekten çok seviyorum.

J'aime vraiment beaucoup sa petite sœur.

Kendi gitme yerine yerine erkek kardeşini gönderdi.

Au lieu d'y aller lui-même, il a envoyé son frère.

Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

Bill a amené son petit frère au zoo.

Ben senin kız kardeşini arıyorum. O nerede?

- Je cherche ta sœur. Où est-elle ?
- Je cherche après ta sœur. Où est-elle ?

Bob sporlarda iyi olmadığı için erkek kardeşini küçümsüyor.

Bob tient de son frère de ne pas être bon en sport.

İki yıldan daha önce o, kız kardeşini ona tanıttı.

Elle lui a présenté sa sœur il y a plus de deux ans.

- Ben onun kız kardeşini Ann zannettim.
- Ann'i kız kardeşi sandım.

J'ai pris Ann pour sa sœur.

- O öz kardeşini gözünü kırpmadan öldürdü.
- Kendi öz kardeşinin canına kıyarken bir saniye tereddüt etmedi.

Il n’a pas hésité à tuer son frère.