Translation of "Karımı" in French

0.004 sec.

Examples of using "Karımı" in a sentence and their french translations:

- Karımı yendim.
- Ben karımı dövdüm.

J’ai battu ma femme.

Karımı seviyorum.

- J'aime ma femme.
- J'aime mon épouse.

Karımı özlüyorum.

Ma femme me manque.

Karımı döverdim.

Je battais ma femme.

- Karımı tanıyor musun?
- Karımı biliyor musun?

Connaissez-vous ma femme ?

Karımı gördün mü?

- As-tu vu ma femme ?
- Avez-vous vu ma femme ?

Torunum karımı dinliyor.

Ma petite-fille écoute ma femme.

Karımı patronumla aldattım.

J'ai trompé ma femme avec ma patronne.

Karımı geçen sene kaybettim.

J'ai perdu ma femme l'an dernier.

Karımı mutlu etmek istiyorum.

J'aime contenter ma femme.

Karımı sana tanıtabilir miyim?

Puis-je vous présenter ma femme ?

O benim karımı bilir.

Elle connaît ma femme.

O benim karımı tanır.

Il connait ma femme.

Karımı bir kazada kaybettim.

J'ai perdu ma femme dans un accident.

- Karımı tanıtmama izin ver.
- Karımı tanıtayım.
- Size eşimi takdim edeyim.

Laissez-moi vous présenter ma femme.

Kendi karımı tanıdığımı düşünmüyor musun?

- Ne penses-tu pas que je connaisse ma propre femme ?
- Ne pensez-vous pas que je connaisse ma propre femme ?

Karımı bir trafik kazasında kaybettim.

- J'ai perdu mon épouse dans un accident de circulation.
- J'ai perdu ma femme dans un accident de la route.

Karımı görmek için hastaneye gittim.

Je suis allé à l'hôpital pour voir ma femme.

Eski karımı boşanmamızdan beri görmedim.

Je n'ai pas vu mon ex-femme depuis notre divorce.

Karımı seçerken büyük bir hata yaptım.

J'ai commis une grosse erreur en choisissant ma femme.

Karımı gördün mü? Mary'yi gördün mü?

- As-tu vu ma femme ? As-tu vu Marie ?
- Avez-vous vu ma femme ? Avez-vous vu Marie ?

- Karımı terk ettim.
- Hanımımı terk ettim.

J'ai quitté ma femme.

Karımı görmek için eve gitmek istiyorum.

Je veux rentrer à la maison pour voir ma femme.

Karımı sana tanıtmam için bana izin ver.

Permettez-moi de vous présenter ma femme.

Aslında bu yüzden karımı doğum odasında neredeyse bıraktım,

C'est pourquoi j'ai faillit abandonner ma femme en salle d'accouchement,

Sadece eve gitmek ve karımı ve çocuklarımı görmek istiyorum.

Je veux juste aller chez moi et voir ma femme et les enfants.

- Hanımımı gördünüz mü?
- Karımı gördünüz mü?
- Eşimi gördünüz mü?

Avez-vous vu ma femme ?

- Karımla konuşup yeni bir halı almamaya ikna ettim.
- Karımı yeni bir halı almaktan caydırdım.

J'ai dissuadé ma femme d'acheter un nouveau tapis.