Translation of "Kalmadığı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kalmadığı" in a sentence and their french translations:

Sofrada yer kalmadığı için ayakta yemek zorunda kaldım.

Parce qu'il n'y avait plus de place à table, j'ai dû manger debout.

O, evi özlediği için değil fakat parası kalmadığı için döndü.

Il est revenu non-pas parce qu'il avait le mal du pays, mais parce qu'il n'avait plus assez d'argent.

Peki virüslü marketlere mi gideceğiz? Yoksa paramız kalmadığı için çaresiz bir şekilde devletten medet mi umacağız?

Allons-nous donc sur les marchés infectés? Ou allons-nous désespérément espérer de l'État parce que nous n'avons pas d'argent?