Translation of "Harcadı" in French

0.007 sec.

Examples of using "Harcadı" in a sentence and their french translations:

İstediği gibi zaman harcadı.

- Il prit son temps.
- Il a pris son temps.

O zamanı boşa harcadı.

- Elle perdait du temps.
- Elle a perdu du temps.

- Aylığını alır almaz, onun hepsini harcadı.
- Maaşını aldığı gibi hepsini harcadı.

- Dès qu'elle a reçu son salaire, elle l'a dépensé en totalité.
- Dès qu'elle a reçu son salaire, elle l'a claqué.

O, tatiline çok para harcadı.

Elle dépensa une bonne partie de son argent durant ses congés.

İstasyona erken varmak için çaba harcadı.

Il fit un effort pour arriver tôt à la gare.

Tom bütün parasını bir motosiklete harcadı.

Tom a balancé son argent sur une moto.

Zayıflamaya çalışarak jimnastik salonunda saatler harcadı.

Elle a passé des heures à la salle de gym à essayer de perdre du poids.

O, denemesini yazarak çok zaman harcadı.

- Elle passa beaucoup de temps à écrire sa dissertation.
- Elle a passé beaucoup de temps à écrire sa dissertation.

Çocuklar açık havada çok zaman harcadı.

Les enfants ont passé beaucoup de temps en plein air.

40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti

Le gouvernement de la Turquie a dépensé 40 millions de dollars

O bu hafta sonu çok para harcadı.

- Il a dépensé beaucoup d'argent cette fin de semaine.
- Il a dépensé beaucoup d'argent ce week-end.

Sorunu çözmek için özel bir çaba harcadı.

Il a fait un effort pour résoudre le problème.

O, sınavı geçmek için bir çaba harcadı.

Il a fait un effort pour réussir l'examen.

Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.

Il a dépensé tout l'argent que son ami lui avait prêté.

O, bu romanı yazarken üç yıl harcadı.

Il a mis trois ans à écrire ce roman.

Çift, evlerini dekore etmek için çok para harcadı.

Le couple dépensa beaucoup d'argent pour meubler sa maison.

Sandra benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

Sandra a dépensé deux fois plus que moi.

- Tom Mary'ye bir Noel hediyesi almak zorunda olduğu tüm parayı harcadı.
- Tom elindeki tüm parayı Meryem'e bir Noel hediyesi almak için harcadı.

Tom a dépensé tout l'argent qu'il avait pour acheter un cadeau de Noël à Marie.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Cet animal a passé des millions d'années à maîtriser l'art du camouflage. J'ai appris à reconnaître les traces du poulpe.