Translation of "Gözü" in French

0.005 sec.

Examples of using "Gözü" in a sentence and their french translations:

- Onun sağ gözü kördür.
- Sağ gözü kördür.

Elle est aveugle de l’œil droit.

O gözü pek.

C'est un casse-cou.

Onun gözü yemiyor.

- Il commence à avoir les jetons.
- Il commence à avoir les foies.

Onun gözü dönmüştü.

Il déraisonnait.

Onun kadınlarda gözü yok.

Il n'a pas d'yeux pour les femmes.

Onun antikalarda gözü var.

- Il a le coup d'œil pour les objets anciens.
- Il a l'œil pour les antiquités.

Herkesin gözü ekranlara kilitlendi.

Tous les yeux étaient braqués sur les écrans.

Tom'un bir gözü kör.

Tom est aveugle d'un œil.

Eylemlerde gözü pek olan kadından.

qui est audacieuse dans l'action.

Tom'un modern sanatta gözü var.

Tom a l'œil pour l'art moderne.

Onun aşktan gözü kör olmuş.

Il est aveuglé par l'amour.

Çok fazla ışık gözü incitir.

Trop de lumière blesse les yeux.

İnsan gözü bir kamera gibidir.

L’œil humain est comme une caméra.

Onun her iki gözü de kördü.

Il est devenu aveugle.

Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.

Son œil était tuméfié et il saignait du nez.

- Mutlu, artık hiçbir şeyde gözü olmayandır.
- Mutlu odur ki, artık hiçbir şeyde gözü olmasın.

Heureux qui plus rien ne désire !

İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.

Chaque œil mesure la distance indépendamment,

Düşmanlardan korur deyim yerindeyse gözü gibi bakar

Il vous protège des ennemis. La déclaration semble être en place

Onun sanat için iyi bir gözü var.

Il a l’œil pour l'art.

Bir insanın karnı doyar ama gözü doymaz.

Avoir les yeux plus gros que le ventre.

Amcamın cam gözü ve tahta bacağı vardır.

Mon oncle a un œil de verre et une jambe de bois.

Herkesin gözü önünde sanki böyle ışınlanmış gibi ya

Devant tout le monde, comme s'il était irradié comme ça

- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- Aşkın gözü kördür derler.

- On dit que l'amour est aveugle.
- Comme on dit, l'amour est aveugle.

Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.

Mais les plus audacieux s'aventurent au cœur de la ville,

Ardından şüpheli hainleri, halkın gözü önünde kazığa geçirtme emri verdi

Il ordonna d'empaler les traîtres présumés à la vue des habitants et tenta

Gözü gibi bakıyorlar ve dışarıdan gelen düşmanlara karşı ise koruyorlar

ils ressemblent à leurs yeux et les protègent des ennemis extérieurs

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

L'amour est aveugle.

- O elden ayaktan düştü.
- Onun bir ayağı çukurda.
- Onun bir gözü toprağa bakıyor.
- Onun bir ayağı mezarda.
- O, ölüme yaklaştı.

Il a un pied dans la tombe.

Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.

Jane est grosse, grossière, et elle fume trop. Mais Ken croit qu'elle est jolie et charmante. C'est pour ça qu'on dit que l'amour est aveugle.