Translation of "Başladık" in French

0.009 sec.

Examples of using "Başladık" in a sentence and their french translations:

Savaşmaya başladık

nous nous mettions à nous battre

Sıfırdan başladık.

Nous sommes partis de zéro.

- Tekrar buradayız.
- İşte yine başladık.
- Yine başladık.

Nous voici donc de nouveau au même point.

Ama artık başladık.

Mais on ne peut plus reculer.

Konuşma oyununa başladık.

où nous parlons et écoutons les garçons.

İşimize öğleyin başladık.

Nous avons commencé notre travail à midi.

Biz zaten başladık.

Nous avons déjà commencé.

Biz yürümeye başladık.

Nous commençâmes à marcher.

Biz öpüşmeye başladık.

On a commencé à s'embrasser.

Sonra ağlamaya başladık.

Puis, nous nous mîmes à pleurer.

Biz şarkı söylemeye başladık.

Nous nous sommes mis à chanter.

Ciddi bir konuşmaya başladık.

Nous avons commencé une conversation sérieuse.

Gazeteleri geri dönüştürmeye başladık.

Nous avons commencé à recycler les journaux.

Sarılmaya ve öpüşmeye başladık.

On a commencé à se faire des câlins et à s'embrasser.

Ve kapı kapı bankacılığa başladık.

Ainsi, nous avons commencé un service de banque à domicile.

Son zamanlarda, dijital bankacılığa başladık.

Nous avons récemment lancé une banque numérique.

Biz güneş doğmadan önce başladık.

Nous avons commencé avant le lever du jour.

O, fıkra anlatınca gülmeye başladık.

Nous nous sommes mis à rire quand il a raconté la plaisanterie.

Onlara yardımcı olacak mesajlar göndermeye başladık,

On a alors commencé à envoyer des messages d'aide,

Biz yeni bir proje üzerinde başladık.

Nous commençâmes à travailler à un nouveau projet.

On dakikalık moladan sonra provamıza yeniden başladık.

Après une pause de dix minutes, nous avons repris notre répétition.

Akşam yemeğinden hemen sonra ona tekrar başladık.

Nous nous y sommes remis tout de suite après le dîner.

20 öğrenciyle başladık. Şimdi 200'den fazla var.

On a commencé avec 20 étudiants. Maintenant nous en avons plus de 200.

Bunun bazı endişe verici yan sonuçlarını çoktan görmeye başladık.

Nous observons déjà des résultats inquiétants :

Her ikimiz de hemen hemen aynı anda gülümsemeye başladık.

Nous avons tous les deux commencé à sourire presque en même temps.

Kahkahayı ortak alanlar dışındaki yerlerde sıradan bir şey yapmaya başladık.

et à rendre le rire commun dans des endroits pas communs.

Türk Tarih Kurumu sayesinde ise biz artık tarihimizi öğrenmeye başladık

Grâce à la Société historique turque, nous avons commencé à apprendre notre histoire.

Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.

La radio nous a averti de la survenue d'un tremblement de terre et nous avons commencé à rassembler nos affaires.

Küçük kız kardeşimin elini yakaladım ve ardından ikimiz koşmaya başladık.

J'ai attrapé la main de ma petite sœur et on a commencé à courir.

Ben küçük kız kardeşimin elini tuttum ve ikimiz koşmaya başladık.

J'ai attrapé la main de ma petite sœur et nous avons tous les deux commencé à courir.