Translation of "Başının" in French

0.003 sec.

Examples of using "Başının" in a sentence and their french translations:

Kazağını başının üzerine çekti.

Elle tira son chandail au-dessus de sa tête.

Kimsenin başının etini yemiyorum.

Je ne harcèle personne.

Başının belada olduğunu biliyorum.

- Je sais que tu as des ennuis.
- Je sais que vous avez des ennuis.

Tom bize başının ağrıdığını söyledi.

Tom nous a dit qu'il avait un mal de tête.

Onun başının arkasında gözleri vardır.

Il a des yeux derrière la tête.

Mary Tom'un başının dertte olduğunu söyledi.

Mary a dit que Tom avait des ennuis.

Onun başının belada olduğunu düşünüyor musun?

- Penses-tu qu'il ait des ennuis ?
- Pensez-vous qu'il ait des ennuis ?

Onun başının dertte olduğunu düşünüyor musunuz?

- Penses-tu qu'elle ait des ennuis ?
- Pensez-vous qu'elle ait des ennuis ?

Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.

Elle doit se débrouiller seule pendant que sa mère pêche.

Dan her zaman başının sağ tarafı ile yastıkta yatıyor.

Dan dort toujours avec le côté droit de sa tête sur l'oreiller.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

Toutes ces proies en font un terrain d'entraînement idéal pour un jeune jaguar apprenant à survivre.