Translation of "Akıllıca" in French

0.012 sec.

Examples of using "Akıllıca" in a sentence and their french translations:

Ne akıllıca!

- Comme c'est malin !
- Comme c'est intelligent !

Akıllıca konuştu.

Elle a parlé avec sagesse.

Çok akıllıca.

C'est très intelligent.

Bu muhtemelen akıllıca.

C'est une sage décision.

Parayı akıllıca kullanmalısın.

Vous devez dépenser l'argent judicieusement.

O akıllıca davrandı.

Il a agi sagement.

Tom akıllıca seçti.

- Tom a fait un choix judicieux.
- Tom a choisi avec sagesse.
- Tom a fait un choix avisé.

Bu akıllıca olmazdı.

Cela n'aurait pas été très futé.

Lütfen akıllıca seçin.

- Veuillez choisir judicieusement.
- Merci de faire un choix judicieux.
- Choisissez judicieusement, s'il vous plaît.

Muhtemelen akıllıca bir seçim.

Sage décision.

Daha akıllıca hareket etmelisin.

Tu dois agir avec plus de sagesse.

O akıllıca bir karardı.

Ce fut une sage décision.

O akıllıca görünüyor mu?

Cela semble-t-il avisé ?

Bu akıllıca bir seçim.

C'est un choix sage.

Akıllıca bir karar değildi.

Ce n'était pas une décision intelligente.

O akıllıca bir karar.

C'est une sage décision.

Bu akıllıca bir fikir.

C'est une idée intelligente.

Bunun akıllıca olup olmadığını bilmiyorum.

- J'ignore si c'est sage ou pas.
- Je ne sais pas si c'est sage ou non.

O akıllıca bir karar olurdu.

Ce serait une sage décision.

Ama sonra akıllıca bir şey yaptılar.

Ensuite, ils ont fait quelque chose d'astucieux :

Bu, akıllıca kararlar vermezseniz çöl sıcağının

C'est un bon rappel du danger de la chaleur dans le désert,

Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.

Utilisé intelligemment, l'argent peut faire beaucoup.

Onun önerisini geri çevirmen akıllıca değil.

Il n'est pas prudent de ta part de rejeter son offre.

Geleceğin birçok yolu var - akıllıca seçin.

L'avenir a beaucoup de chemins - choisis sagement.

Onun akıllıca bir karar olduğunu sanmıyorum.

Je ne pense pas que c'était une sage décision.

Sanırım bu akıllıca bir karar değildi.

Je crois que ce n'était pas une sage décision.

Teklifi kabul etmenin akıllıca olduğunu düşünüyordu.

Il a jugé sage d'accepter l'offre.

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

Prenez de sages décisions, et on s'en sortira ensemble.

Akıllıca kararlar vermek ve kararlı olmak gerekir.

Il faut faire les bons choix et se montrer déterminé.

Bir at üzerinde para yatırmak akıllıca değil.

Il n'est pas sage de mettre ton argent sur un cheval.

Sessiz kalmanın daha akıllıca olduğuna karar verdi.

Il jugea plus sage de rester silencieux.

Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz?

- Penses-tu qu'il soit avisé de porter ton uniforme aujourd'hui ?
- Pensez-vous qu'il soit avisé de porter votre uniforme aujourd'hui ?

Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.

On peut facilement se perdre ici, alors il faut faire les bons choix.

Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.

Cela ne semble pas être l'endroit le plus sûr.

Olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.

en direction du canyon en fente. C'est bien. C'est par là qu'on va. Allez.

Her şeyi iptal etmek daha akıllıca olmaz mı?

Ne serait-il pas plus sage de tout annuler ?

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

Vous avez fait de bons choix aujourd'hui. On a trouvé l'une des créatures que l'on cherchait.

Bu zor bir karar, bu yüzden akıllıca bir karar verin.

C'est pas évident comme décision, alors choisissez bien.

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

C'est une sage décision. Je ne veux pas le lâcher du regard, il s'est enroulé.

Zamanınızı akıllıca harcayın ve her zaman yeterli zamana sahip olursunuz.

- Emploie ton temps judicieusement et tu en auras toujours assez.
- Employez votre temps judicieusement et vous en aurez toujours assez.

Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?

Il faut bien réfléchir. Voyons si on trouve des empreintes.

Bu akıllıca bir yöntem ve iyi bir karardı. Aferin size. Tamam.

C'était une bonne décision. Bien joué ! Bon.

Otomatik kapılar şimdiki durumundan daha akıllıca kontrol edilebilmektedir.Yakın zamanda geliştirilmiş kontrol sistemi sadece birisi kapıya gerçekten yaklaştığı zaman kapıyı açar.Eğer biri sadece kapının önünde duruyorsa ya da önünden geçiyorsa kapı kapalı kalacaktır.

Les portes automatiques peuvent être commandées de manière plus intelligente que jusqu'à présent. Un nouveau système de contrôle a été développé qui n'ouvre la porte que lorsqu'une personne s'avance directement vers elle. Si la personne se tient simplement devant la porte ou passe le long de la porte, alors elle reste fermée.