Translation of "Ağlamaktan" in French

0.003 sec.

Examples of using "Ağlamaktan" in a sentence and their french translations:

Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.

Ses yeux étaient rouges à force de pleurer.

Tom ağlamaktan kendini alamadı.

Tom ne put s'empêcher de pleurer.

Ağlamaktan başka bir şey yapmaz.

- Il ne fait que pleurer.
- Il ne fait rien, sauf pleurer.

Gözlerim ve başım ağlamaktan ağrıyor.

J'ai mal aux yeux et à la tête à force de pleurer.

Kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

La fille ne faisait que pleurer.

O ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Il ne faisait que pleurer.

O, ağlamaktan başka bir şey yapmaz.

Il ne fait que pleurer.

O bebek ağlamaktan başka bir şey yapmaz.

Ce bébé ne fait rien d'autre que pleurer.

Küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

La petite fille ne faisait rien d'autre que pleurer.

Bütün gün ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Elle ne fait que pleurer toute la journée.

O her zaman ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

- Elle n'a rien fait pendant tout ce temps si ce n'est pleurer.
- Tout ce temps, elle n'a rien fait d'autre que pleurer.