Translation of "çıkıyorlar" in French

Tavuğun civcivleri yumurtadan çıkıyorlar.

Les poussins de la poule sont en train d'éclore.

Onlar, Darwin'in evrim teorisine karşı çıkıyorlar.

Ils s'opposèrent à la théorie de l'évolution de Darwin.

Onlar arkadaşlar mı yoksa çıkıyorlar mı?

Sont-ils amis ou sortent-ils ensemble ?

- Tom ve Mary yarın gidiyorlar.
- Tom ve Mary yarın ayrılıyorlar.
- Tom ve Mary yarın yola çıkıyorlar.

Tom et Mary partent demain.