Translation of "Yaklaşırken" in English

Kış yaklaşırken günler kısalır.

The days grow shorter as winter approaches.

Lütfen kavşağa yaklaşırken yavaşla.

Please slow down when getting close to the intersection.

Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı.

The lion began to roar as we approached.

Akşam yaklaşırken gezginler acele etti.

The travelers made haste as evening drew near.

Finaller yaklaşırken neredeyse sinir krizi geçirecektim.

As finals approached, I nearly had a nervous breakdown.

Kaplanlar yaklaşırken, önce kimin yenileceğini merak ettik.

As the tigers approached, we wondered who would be eaten first.

Tom ve Mary istasyona yaklaşırken, onlar trenlerinin ayrıldığını gördü.

As Tom and Mary approached the station, they saw their train pull out.

Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.

With night fast approaching, this huge flock need somewhere to sleep.

İki tarafında uzak menzilli birlikleri hattın boşluklarından geri çekiliyor, piyade hatları birbirine yaklaşırken.

Skirmishers from both sides withdraw through the gaps, as the main lines of infantry close in.