Translation of "Yıllarca" in English

0.011 sec.

Examples of using "Yıllarca" in a sentence and their english translations:

Yıllarca,

For years,

Yıllarca çalışmadım.

I haven't worked for many years.

Anıları yıllarca bastırdım,

I buried the memories for years,

Yıllarca sigara içmedim.

I haven't smoked for ages.

Yıllarca orada yaşadı.

She lived there for many years.

Yazışmayı yıllarca sürdürdük.

We have carried on a correspondence for years.

Yıllarca tatil yapmadım.

I haven't had a vacation in years.

Yıllarca Tom'la konuşmadım.

I haven't talked to Tom in years.

Yıllarca Tom'u düşünmedim.

I haven't thought about Tom in years.

Biz yıllarca konuşmadık.

We haven't talked in years.

Bu yıllarca olmayacak.

That's not going to happen for years.

Yıllarca onları görmemiştim.

I hadn't seen them in years.

Yıllarca onu görmemiştim.

I hadn't seen him in years.

Yıllarca tenis oynamadım.

I haven't played tennis in years.

Boston'da yıllarca yaşadım.

I lived in Boston many years.

Yıllarca Boston'da yaşadım.

I lived in Boston for years.

Yıllarca Boston'a gitmedim.

- I haven't been to Boston in years.
- I haven't been to Boston for ages.

Yıllarca et yemedim.

I haven't eaten meat in years.

Yıllarca şarkı söylemedim.

I haven't sung in years.

- Tom yıllarca migren ağrısı çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

Tom suffered from migraine headaches for years.

Yıllarca askerî karargâhlarda kaldım.

I spent years living in military quarters.

Yıllarca girememişti bu ülkeye

he could not enter this country for years

Ama yıllarca televizyon medyası

But years of television media

Yıllarca birlikte deneyler yürüttükten

After years of conducting experiments together

Yıllarca tenis raketine dokunmadım.

I haven't touched a tennis racket in years.

Kral ülkeyi yıllarca yönetti.

The king ruled the country for years.

Tom yıllarca Fransızca konuşmadı.

Tom hasn't spoken French in years.

Tom yıllarca şarkı söylemedi.

Tom hasn't sung in years.

Ben yıllarca onu görmedim.

I haven't seen her in years.

Jack yıllarca Japonya'da yaşadı.

Jack lived in Japan for several years.

O yıllarca karısını yaşattı.

He survived his wife for many years.

Tom yıllarca Boston'da yaşadı.

Tom lived in Boston for many years.

Tom yıllarca orada yaşadı.

Tom lived there for many years.

Tom yıllarca boston'da yaşadı.

Tom lived in Boston for years.

Mahkemelerde yıllarca tecrübem var.

I got years of experience in courtrooms.

O, yıllarca orada yaşadı.

She lived there for years.

Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.

The police have been searching for Tom for years.

Tom yıllarca Avustralya'da yaşadı.

Tom lived in Australia for quite a few years.

Tom yıllarca Mary'yi görmedi.

Tom hasn't seen Mary in years.

Tom yıllarca gitar çalmadı.

Tom hasn't played the guitar for years.

Leyla yıllarca çıkmaktan kaçındı.

Layla avoided dating for many years.

Tom yıllarca Fransızca öğretti.

Tom taught French for many years.

Tom bunu yıllarca yaptı.

Tom has done that for many years.

Tom yıllarca bunu yapmadı.

- Tom hasn't done that in years.
- Tom hasn't done that for many years.

Tom yıllarca bunu yaptı.

Tom did that for many years.

Sami yıllarca tedavi gördü.

Sami underwent years of therapy.

Yıllarca migren ağrılarıyla boğuştu.

For years, she suffered from migraine headaches.

- O yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllardır yalnız yaşıyor.

She has lived alone for ages.

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

She is heading the Electric Vehicle Association for years

Onlar yıllarca toprak mülkiyetini tartıştı.

They disputed the ownership of the land for years.

Onların başkenti yıllarca Cuzco idi.

Their capital was Cuzco for many years.

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.

He lived abroad for many years.

Yıllarca süren çaba boşa gitti.

Years of effort came to nothing.

Yıllarca bir Noel süsünü kırmadım.

I haven't broken a Christmas ornament in years.

Mary yıllarca bir falcıya gitti.

Mary went to a fortune teller for many years.

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

My uncle lived abroad for many years.

Tom yıllarca tek başına yaşadı.

Tom lived alone for several years.

Tom yıllarca ofis için çalışmadı.

Tom hasn't run for office for years.

Tom ve ben yıllarca konuşmadık.

Tom and I haven't talked in years.

O yıllarca İngilizceyi iyi konuştu.

She has spoken English well for many years.

Aşçı yıllarca aileye hizmet etti.

The cook served the family for many years.

Tom yıllarca Mary ile konuşmadı.

Tom hasn't talked to Mary in years.

Tom yıllarca Mary için çalıştı.

Tom worked for Mary for many years.

Tom yıllarca kendi başına yaşadı.

Tom lived on his own for years.

Diş hekimi yıllarca tecrübeye sahibidir.

The dentist has many years of experience.

Tom yıllarca yurt dışında yaşadı.

Tom lived abroad for many years.

O, yıllarca kendi başına yaşadı.

She lived on her own for years.

Tom migren ağrılarından yıllarca çekti.

Tom has suffered from migraines for years.

Tom yıllarca kanundan kaçmayı başardı.

Tom has managed to evade the law for years.

- Boston'da geçirdiğim zaman, yıllarca hatıralarımı süsleyecek.
- Yıllarca Boston'daki zamanımla ilgili güzel anılarım olacak.

I will have good memories of my time in Boston for many years.

Yıllarca erkek olarak yaşayınca kaçınılmaz oluyor.

A lot of decades of being a man.

Yıllarca siyasiler tarafından koz olarak kullanıldı

used as a trump card by politicians for years

Yaşlı adam yıllarca krala hizmet etti.

The old man served the king for many years.

Onun başarısı yıllarca süren kararlığının sonucudur.

His success is the result of many years of perseverance.

Yıllarca bu evde birinin yaşadığını sanmıyorum.

- I don't think anyone has lived in this house for years.
- I don't think anybody has lived in this house for years.
- I don't think that anybody has lived in this house for years.
- I don't think that anyone has lived in this house for years.

Bu ev yıllarca onların ailesinde kaldı.

This house remained in their family for years.

O yıllarca bir avukat olarak çalıştı.

She practised as a barrister for many years.

- Orada yıllarca yaşadım.
- Orada senelerce yaşadım.

I lived there for years.

Tom Mary'ye yıllarca John'u görmediğini söyledi.

Tom told Mary he hadn't seen John in years.

Yıllarca günde iki kez pirinç yedi.

He ate rice twice a day for many years.

Tom suçu hakkında yıllarca sessiz kaldı.

Tom kept silent about his crime for years.

Mary'nin dolapları yıllarca giymediği giysilerle dolu.

Mary's closets are full of clothes she hasn't worn in years.

Sami ve Leyla yıllarca flört ettiler.

Sami and Layla have dated for years and years.

- İnsanların yıllarca böyle şeyleri yapıyor olacaklarını düşünüyorum.
- Sanırım insanlar yıllarca bu tür şeyleri yapıyor olacaklar

I think people are going to be doing this kind of thing for years.

NASA yıllarca araştırma ve geliştirmeye öncülük etti.

NASA embarked on years of pioneering research and development.

Bir saatlik düşüncesizlik yıllarca gözyaşlarına neden olabilir.

One hour of thoughtlessness can cause years of tears.

Astronot olmak için olan eğitim yıllarca sürer.

It takes many years of training to become an astronaut.

Yıllarca çok titizlikle topladığım her şeyi kaybettim.

I lost everything I had so painstakingly collected over the years.

Yıllarca İstanbul'da yaşadı. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

He lived in Istanbul for years. He speaks Turkish very well.

Yıllarca tanışmamamıza rağmen, kısa sürede birbirimizi tanıdık.

We soon recognized each other, although we had not met for years.

Tom, yıllarca gittikten sonra eve geri geldi.

Tom came back home after being gone for many years.

- Yıllarca Avustralya'da yaşadım.
- Yıllar boyunca Avustralya'da yaşadım.

I lived in Australia for years.

Ve gerçekten de bu yıllarca çok işe yaradı.

And that actually went very well for years.

Yıllarca, "Genel Tarım Politikası", yada bilinen adıyla CAP

For years, the so called, “Common Agricultural Policy”, also known as the CAP has been

Mary ve ben yıllarca yakın arkadaşlar olmayı sürdürdük.

Mary and I remained firm friends for years.