Translation of "Yüzmesine" in English

Onun yüzmesine izin verme.

Don't let him swim.

Tom'un yüzmesine engel olamadım.

I couldn't prevent Tom from swimming.

Tom'un yüzmesine izin verme.

Don't let Tom swim.

Tom'un yüzmesine izin ver.

Let Tom swim.

Yakında onun yüzmesine izin verilecek.

He will soon be allowed to swim.

Tom erken sabah yüzmesine gitti.

Tom went for an early-morning swim.

Bir gece yarısı yüzmesine çıkalım.

Let's go for a midnight swim.

Çocukların o nehirde yüzmesine izin vermemeliler.

They shouldn't let children swim in that river.

Tom'un yüzmesine izin vermeyeceksin, değil mi?

- You're not going to let Tom swim, are you?
- You aren't going to let Tom swim, are you?

Siyah ailelerin de yüzmesine izin vermek yerine

they decided they would drain the public pool

Tom ve Mary bir gece yarısı yüzmesine gittiler.

- Tom and Mary went for a late-night swim.
- Tom and Mary went for a midnight swim.