Translation of "Yükünü" in English

Gemi yükünü boşalttı.

They unloaded the ship.

O, atın yükünü iple bağladı.

He fastened the horse's pack with a rope.

Tom, Mary'den yükünü hafif tutmasını istedi.

Tom asked Mary to pack light.

Ama ticarileşme aynı zamanda, artık gelişim yükünü

But commercialization also means confronting the fact

Gemi limana demir attı ve yükünü boşalttı.

The ship anchored in the harbour and unloaded its goods.

Boyunca hizmet etmeye devam etti . Ney, Lützen'de Blucher'ın sürpriz saldırısının yükünü taşıyan

At Lützen, Ney was moved by the conduct of his young conscripts, who bore the brunt of

- Tom, Mary'den yanına fazla eşya almamasını istedi.
- Tom, Mary'den yükünü hafif tutmasını istedi.
- Tom, Mary'den yanına fazla şey almamasını istedi.

Tom asked Mary to pack light.