Translation of "Verirsin" in English

İnşallah çabuk karar verirsin.

I hope you'll make up your mind quickly.

Ne yapacağına karar verirsin.

You decide on what to do.

Ne zaman mola verirsin?

What time do you have a break?

Onun hesabını nasıl verirsin?

- How do you account for that?
- How do you explain that?

Kazanın hesabını nasıl verirsin?

How do you account for the accident?

Ne sıklıkta kan verirsin?

How often do you give blood?

Erken kalkmazsan, sağlığına zarar verirsin.

Unless you keep early hours, you will injure your health.

Bu soruya nasıl cevap verirsin?

How would you answer this question?

Ne yiyeceğine genellikle nasıl karar verirsin?

How do you usually decide what to eat?

Onların oğlumuzu öldürmelerine nasıl izin verirsin?

How could you let them kill our son?

Orada nasıl dayanıp sadece Tom'un ölmesine izin verirsin?

How can you stand there and just let Tom die?

Bir şey olursa bana haber verirsin, değil mi?

You'll call me if anything happens, right?

Sen bana her zaman sert karşılık verirsin, değil mi?

You always talk back to me, don't you?

Hayatına kimin gireceğine kader karar verir, ama kimin kalacağına sen karar verirsin.

Destiny decides who will step into your life, but you decide who stays.