Translation of "Velayet" in English

0.013 sec.

Examples of using "Velayet" in a sentence and their english translations:

Sami velayet mücadelesini kazandı.

Sami won his custody battle.

Sami velayet davasını kazanmak üzereydi.

Sami was about to win the custody case.

Sami'nin çocuklarına geçici velayet verildi.

Sami was granted temporary custody of his children.

Çocuklar için velayet davasından daha kötü bir şey yoktur.

There's nothing worse for children than litigated custody.

Sami, Leyla'yı öldürdü, çünkü Leyla velayet davasını kazanmak üzereydi.

Sami killed Layla because she was about to win the custody case.

Tom ve Mary'nin çocukları için sert bir boşanma ve velayet savaşı vardı.

Tom and Mary had an acrimonious divorce and custody battle for their children.