Translation of "Terzi" in English

Terzi olmalısın.

You should be a tailor.

Terzi olmak istiyorum.

I'd like to become a tailor.

Tom bir terzi, değil mi?

Tom is a tailor, isn't he?

Tom'un terzi olduğunu söylemedin hiç bana.

You never told me Tom was a tailor.

Sen bir terzi değilsin, değil mi?

- You're not a tailor, are you?
- You aren't a tailor, are you?

Tom'un oldukça iyi bir terzi olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is a pretty good tailor.
- I know Tom is a pretty good tailor.

O terzi her zaman çok iyi malzeme kullanır.

That tailor always uses very good material.

- En karanlık yer şamdanın altıdır.
- Çıra dibine kör yanar.
- Terzi, kendi söküğünü dikemez.

The darkest place is under the candlestick.

Uzun zaman önce, orada üç oğlu ve sadece bir keçisi olan bir terzi yaşadı.

A long time ago, there lived a tailor who had three sons, but only one goat.