Translation of "Kullanır" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Kullanır" in a sentence and their spanish translations:

Yeteneklerini iyi kullanır.

- Él saca provecho de sus talentos.
- Él hace buen uso de sus talentos.

O botoks kullanır.

- Ella usa botox.
- Usa botox.

Araba kullanır mısın?

¿Sabes conducir?

- Yunuslar ekolokasyon kullanır.
- Yunuslar sesle yer belirleme kullanır.

Los delfines utilizan la ecolocalización.

Onları yemek olarak kullanır

usarlas como carnada,

Onları yem olarak kullanır

usarlas como carnada,

O, güneş enerjisi kullanır.

- Usa energía solar.
- Funciona a energía solar.

Bu soba kerosen kullanır.

Esta estufa usa queroseno.

Abhazlar hangi sosları kullanır?

¿Qué salsas usan los abjasios?

Babam zamanını iyi kullanır.

Mi padre ocupa bien su tiempo.

O, yeteneklerini iyi kullanır.

Él hace buen uso de sus capacidades.

Mary nadiren oje kullanır.

Mary rara vez usa esmalte de uñas.

Tom, Google Chrome kullanır.

Tom usa Google Chrome.

Tom hızlı araba kullanır.

Tom conduce deprisa.

- Tom her zaman prezervatif kullanır.
- Tom her zaman kondom kullanır.

Tom siempre se pone condón.

Benim kullandığım sözlüğün aynısını kullanır.

Él usa el mismo diccionario que yo.

O, şeker yerine bal kullanır.

- Él usa miel en vez de azúcar.
- Él toma miel en lugar de azúcar.

Ofisinde başka kim Tatoeba kullanır?

¿Quién más usa Tatoeba en tu oficina?

Arabasını hep çok hızlı kullanır.

Él siempre conduce su auto demasiado rápido.

Erkek kardeşim bu bisikleti kullanır.

Mi hermano usa esta bicicleta.

Birçok dil İngilizce kelime kullanır.

Muchos idiomas utilizan palabras inglesas.

Sovyet Rusya'da, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

En la Rusia soviética, ¡el ordenador usa al usuario!

Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.

La fábrica usa muchas máquinas complicadas.

Uzaylı, levitasyon ve telekinezi kullanır.

El extraterrestre emplea la levitación y la telekinesis.

Tom bu kelimeyi çokça kullanır

Tomás usa mucho esa palabra.

Tom nadiren elektrikli aletler kullanır.

Tom rara vez usa herramientas eléctricas.

Her öğrenci kendi bilgisayarını kullanır.

Cada estudiante usa su propio computador.

Erkek kardeşim o bisikleti kullanır.

Mi hermano ocupa esa bicicleta.

Babam zamanını en iyi şekilde kullanır.

Mi padre ocupa bien su tiempo.

Tom aynı anda iki bilgisayar kullanır.

Tom ocupa dos computadores al mismo tiempo.

O sık sık bir metro kullanır.

Él coge el metro con frecuencia.

Benim babam çok iyi araba kullanır.

Mi padre conduce muy bien.

Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.

Papá usa el fuego para asar un pollo.

Bu günlerde birçok insan bilgisayar kullanır.

En estos días, mucha gente utiliza computadores.

Tom ne tür bir bilgisayar kullanır?

¿Qué clase de ordenador usa Tom?

Tom bir testereyi çok iyi kullanır.

- Tom se maneja muy bien con la sierra.
- Tom maneja muy bien la sierra.

- Bu mağaza sadece geri dönüştürülmüş kâğıt kullanır.
- Bu dükkan yalnızca geri dönüştürülmüş kağıt kullanır.

Esta tienda solía reciclar papel.

Garantilemek amacıyla her fırsatı değerlendirmek için kullanır.

para asegurarse de que el público se mueva en la misma dirección.

Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.

Y terminamos usando cosas de una manera sorprendente.

O güzel uçlu bir kurşun kalem kullanır.

Él usa un lápiz de punta fina.

Mary kuru gözleri için göz damlaları kullanır.

María usa gotas para aliviarse los ojos secos.

Birçok kişi ATM'leri para çekmek için kullanır.

Mucha gente usa cajeros automáticos para retirar dinero.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Hay dos formas de hacerlo. Podemos usar una rama.

Sigara içmesinin yanı sıra babam içki de kullanır.

Además de fumar, mi padre bebe.

Haber istasyonları trafiği rapor etmek için helikopter kullanır.

Las estaciones de noticias utilizan helicópteros para reportar el tráfico.

O terzi her zaman çok iyi malzeme kullanır.

- Ese sastre usa siempre muy buenos géneros.
- Ese sastre usa siempre tejidos muy buenos.

Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır.

Mamá usa un molinillo de café para moler los granos de café.

- Ütü fazlaca elektrik kullanır.
- Ütü çok elektrik harcar.

La plancha consume bastante energía eléctrica.

Ya da larvalardan biraz alıp onları yem olarak kullanır

O puedo tomar algunas larvas, usarlas como carnada,

- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanır mısın?
- Bunu kullanacak mısın?

- ¿Vas a usar esto?
- ¿Usarás esto?
- ¿Usará usted esto?

- Kızınca ağzını bozar.
- Her ne zaman kızsa, bozuk dil kullanır.

Él siempre usa palabras vulgares cuando se enfada.

Tom alışverişe gittiğinde, neredeyse her zaman bir kredi kartı kullanır.

Tom casi siempre usa una tarjeta de crédito cuando va de compras.

Bir sanatçı, büyük bir resim yapmak için birçok boya tüpü kullanır.

Un artista ocupa muchos tubos de pintura para hacer una pintura grande.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

Hay dos modos de hacerlo. Podemos usar una rama. Y le sujetaremos la cabeza.

Göz ameliyatından sonra, George her on beş dakikada bir göz damlası kullanır.

Después de la cirugía ocular, George se puso gotas en los ojos cada quince minutos.

Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.

Desde que Tom es cantinero, todos los días utiliza un pica hielo en el trabajo.

Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.

Tom come el arroz con cuchara, pero Mary prefiere usar palillos.