Translation of "Tavukları" in English

Tavukları yemle.

Feed the chickens.

Tilkiler tavukları yerler.

- Foxes eat hens.
- Foxes eat chickens.

Tavukları tohumla besle.

Feed chickens with seeds.

Tom tavukları besledi.

Tom fed the chickens.

Tom'un tavukları var.

Tom has chickens.

Tavukları kovmayı durdur.

Stop shooing the chickens.

Tavukları beslemek zorundayım.

I have to feed the chickens.

Tom tavukları besler.

Tom feeds the chickens.

Tavukları beslemeye gitmem gerekir.

I need to go feed the chicken.

O, tavukları darıyla besledi.

He fed the chickens millet.

Bazı insanlar tavukları sevmiyor.

Some people don't like chickens.

Gidip tavukları yemlemem gerekiyor.

I need to go feed the chickens.

Tom hâlâ tavukları beslemedi.

Tom still hasn't fed the chickens.

Ben zaten tavukları besledim.

I've already fed the chickens.

Dişi tavukları daha da kötüsü bekler.

The females have it even worse.

Tom ve Mary'nin arka bahçelerinde tavukları var.

Tom and Mary have chickens in their backyard.