Translation of "Besledi" in English

Onları hamburgerle besledi.

She fed them with hamburgers.

Yaakov koyunları besledi.

Yaakov fed the sheep.

Marie balığı besledi.

Marie fed the fish.

Tom tavukları besledi.

Tom fed the chickens.

Tom koyunu besledi.

Tom fed the sheep.

Tom keçileri besledi.

Tom fed the goats.

Tom, domuzları besledi.

Tom fed the pigs.

Tom köpeği besledi.

Tom fed the dog.

Tom atını besledi.

Tom fed his horse.

O atı besledi.

He fed the horse.

Tom atı besledi.

Tom fed the horse.

Emzirdi büyüttü ve besledi

breastfeeding, raised and fed

O, tavukları darıyla besledi.

He fed the chickens millet.

Ria, Tom'u üzümle besledi.

Ria fed Tom with grapes.

Tom salyangozları marulla besledi.

Tom fed the snails lettuce.

Tom köpeği neyle besledi?

What did Tom feed the dog?

Anne yeni doğan tayı besledi.

The mother fed the newborn colt.

O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.

She kept various kinds of pets.

Tom sandviçinin parçasıyla köpeğini besledi.

Tom fed his dog part of his sandwich.

Tom dairesinde bir piton besledi.

Tom kept a pet python in his apartment.

Tom, artıkları ile köpeği besledi.

Tom fed his leftovers to his dog.

Tom köpeğini masa kırıntılarıyla besledi.

Tom fed his dog table scraps.

Tom rehinesini abur cuburla besledi.

Tom fed his hostage junk food.

Tom laboratuvarında kuduz bir köpek besledi.

Tom kept a rabid dog at his laboratory.

Tom onlar uzaktayken komşunun kedisini besledi.

Tom fed the neighbor's cat while they were away.

Tom yetiştirmek için bir çift tavşan besledi.

Tom kept a pair of rabbits for breeding.

O, köpeğini her gün aynı zamanda besledi.

He fed his dog at the same time every day.

İncil'e göre, pelikan civcivlerini kendi kanıyla besledi.

According the bible, the pelican fed its chicks with its own blood.

- Tom köpeğini besledi.
- Tom köpeğine mama verdi.

Tom fed his dog.

Dan Linda'nın hala hayatta olduğu konusunda umut besledi.

Dan nourished the hope that Linda was still alive.

Onlar ayrıca eti ve sütü için hayvanlar besledi.

They also raised animals for meat and milk.

O her zaman köpeğini beslemeden önce çocuklarını besledi.

She always fed her children before she fed her dog.

- Tom köpeği neyle besledi?
- Tom köpeğe ne yediriyordu?

What did Tom feed the dog?

Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.

Against my advice, he fed his dog some raw pork.