Translation of "Hoşlanırdı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Hoşlanırdı" in a sentence and their english translations:

Sami dövüşmekten hoşlanırdı.

Sami liked to fight.

Sanırım Tom ondan hoşlanırdı.

- I think Tom would have liked that.
- I think Tom would've liked that.
- I think that Tom would've liked that.
- I think that Tom would have liked that.

Tom yaptığın şeyden hoşlanırdı.

- Tom would've liked what you did.
- Tom would have liked what you did.

Tom burada olmaktan hoşlanırdı.

- Tom would've liked to be here.
- Tom would have liked to be here.

Onlar o oyundan hoşlanırdı.

They used to like that game.

Tom bunu yapmaktan hoşlanırdı.

- Tom used to enjoy doing that.
- Tom used to like doing that.

Tom kaya tırmanışından hoşlanırdı.

Tom used to enjoy rock climbing.

Sami içki içmekten hoşlanırdı.

Sami liked to drink.

Sami aslında Leyla'dan hoşlanırdı.

Sami actually liked Layla.

Eşitlik taraftarı kadınları görmekten hoşlanırdı.

He takes pleasure in the company of emancipated women.

O, onunla birlikte olmaktan hoşlanırdı.

She used to enjoy being with him.

Tom muhtemelen bunu dinlemekten hoşlanırdı.

Tom would probably enjoy listening to this.

Tom Mary ile takılmaktan hoşlanırdı.

Tom used to like hanging out with Mary.

Tom babasıyla balık tutmaktan hoşlanırdı.

Tom enjoyed fishing with his father.

Tom da bunu yapmaktan hoşlanırdı.

- Tom would've liked to do that, too.
- Tom would have liked to do that, too.

Jane bir öğretmen olduğuna inandırmaktan hoşlanırdı.

Jane liked to make believe she was a teacher.

Bence Tom gerçekten bunu yapmaktan hoşlanırdı.

- I think Tom really would enjoy doing that.
- I think that Tom really would enjoy doing that.

Hem Tom hem de Mary bundan hoşlanırdı.

- Tom and Mary would both like that.
- Both Tom and Mary would like that.

Güzel dişleri vardı. Onları göstermek için gülmekten hoşlanırdı.

She had nice teeth. She liked to laugh to show them off.

Sami sohbet etmekten ve insanlarla küçük konuşmalar yapmaktan hoşlanırdı.

Sami liked to chat and make small talk with people.