Translation of "Tanıyorsun" in English

0.014 sec.

Examples of using "Tanıyorsun" in a sentence and their english translations:

Onu tanıyorsun.

You know him.

Herkesi tanıyorsun.

- You know everyone.
- You know everybody.

Beni tanıyorsun.

You know me.

İnsanları tanıyorsun.

You know people.

Tom'u nasıl tanıyorsun?

- How do you know Tom?
- How did you meet Tom?
- How did you get to know Tom?
- How did you first meet Tom?
- How'd you meet Tom?
- How did you meet Tom initially?

Burada kimi tanıyorsun?

Who do you know here?

Boston'da kimi tanıyorsun?

Who do you know in Boston?

Sanırım Tom'u tanıyorsun.

I take it you know Tom.

Onu nereden tanıyorsun?

- Where do you know him from?
- How do you know her?

Onu tanıyorsun, sanırım.

- You know him, I think.
- You know her, I think.

Tom'u tanıyorsun, sanırım.

You know Tom, I think.

Orada kimi tanıyorsun?

Who do you know there?

Onları tanıyorsun, sanırım.

You know them, I think.

Onları nasıl tanıyorsun?

- How do you know them?
- How did you get to know them?

Onu nasıl tanıyorsun?

How do you know him?

- Bu kasabada kimi tanıyorsun?
- Bu şehirde kimi tanıyorsun?

Who do you know in this town?

Beni çok az tanıyorsun.

How little you know me...

Beni tanıyorsun, değil mi?

You know me, don't you?

Boston'da başka kimi tanıyorsun?

Who else do you know in Boston?

Beni çok iyi tanıyorsun.

You know me so well.

Otuz yıldır beni tanıyorsun.

You've known me thirty years.

Ne kadar süredir tanıyorsun?

How long have you known?

Burada başka kimi tanıyorsun?

Who else do you know here?

Bence buradaki herkesi tanıyorsun.

I think you know everyone here.

Buradaki herkesi tanıyorsun sanırım.

You know everyone here, I think.

Bunu tanıyorsun, değil mi?

You recognize this, don't you?

Sanırım sen onu tanıyorsun.

I take it you know him.

Onu tanıyorsun, değil mi?

- You do know that, don't you?
- You know her, don't you?

Mary'yi tanıyorsun, değil mi?

You know Mary, don't you?

Tom'u tanıyorsun, değil mi?

You know Tom, don't you?

Engelli kaç kişi tanıyorsun?

How many people do you know with disabilities?

Kaç tane Tom tanıyorsun?

How many Toms do you know?

Boston'da kaç kişi tanıyorsun?

How many people do you know in Boston?

Burada kaç kişi tanıyorsun?

How many people here do you know?

Beni nereden tanıyorsun? Nathanael sordu.

"How do you know me?" Nathanael asked.

Onu ne kadar zamandır tanıyorsun?

How long have you known her?

Ne kadar süredir onu tanıyorsun?

How long have you known him?

Ne kadar süredir Judy'yi tanıyorsun?

How long have you known Judy?

Bahsettiğim kişiyi tanıyorsun, değil mi?

You know the one I'm talking about, right?

Sanırım bu genç adamı tanıyorsun.

I think you know this young man.

Fransızca konuşabilen başka kimi tanıyorsun?

- Who else do you know that can speak French?
- Who else do you know who can speak French?

Tom'u tam olarak nasıl tanıyorsun?

How exactly do you know Tom?

Boston Polis Departmanı'nda kimi tanıyorsun?

Who do you know at the Boston Police Department?

Onu ne kadar süredir tanıyorsun?

- How long have you known her?
- How long have you known her for?

Fransızca konuşabilen kaç kişi tanıyorsun?

- How many people do you know that can speak French?
- How many people do you know who can speak French?

Bunu yapabilen kaç kişi tanıyorsun?

How many people do you know who can do this?

Ne kadar zamandır Luis'i tanıyorsun?

How long have you known Luis?

Onları ne kadar zamandır tanıyorsun?

How long have you known them?

Sen onları tanıyorsun, değil mi?

You know them, don't you?

Sen onu tanıyorsun, değil mi?

You know him, don't you?

Onları ne kadar iyi tanıyorsun?

How well do you know them?

Onu ne kadar iyi tanıyorsun?

How well do you know him?

Onu tam olarak nasıl tanıyorsun?

How exactly do you know him?

Ne kadar süredir beni tanıyorsun?

How long have you known me?

Ne kadar zamandır Tom'u tanıyorsun?

How long have you known Tom?

Tom'u zaten tanıyorsun gibi görünüyor.

It looks like you know Tom already.

Boston'u ne kadar iyi tanıyorsun?

How well do you know Boston?

Komşularını ne kadar iyi tanıyorsun?

How well do you know your neighbors?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun?

How many people do you know named Tom?

Tom isminde kaç kişiyi tanıyorsun?

How many people named Tom do you know?

Tom adında kaç kişiyi tanıyorsun?

How many people do you know who are named Tom?

Bence onların ikisini de tanıyorsun.

- I think you know them both.
- I think you know both of them.

Sağlık sigortası olmayan kaç kişi tanıyorsun.

- How many people do you know that don't have health insurance?
- How many people do you know who don't have health insurance?

- Mary'yi nereden tanıyorsun?
- Mary'yi nereden tanıyorsunuz?

How do you know Mary?

Tom'u uzun süredir tanıyorsun, değil mi?

You've known Tom a long time, haven't you?

Tom'u oldukça iyi tanıyorsun, değil mi?

You know Tom pretty well, don't you?

Ne kadar süredir beni tanıyorsun, Tom?

How long have you known me, Tom?

Peki, ne kadar süredir Tom'u tanıyorsun?

So, how long have you known Tom?

Tom'u benim tanıdığımdan daha iyi tanıyorsun.

You know Tom better than I do.

- Ne kadar biliyorsun?
- Ne kadar tanıyorsun?

How much do you know?

Tom'u gerçekten ne kadar iyi tanıyorsun?

How well do you really know Tom?

Sen beni ne zamandan beri tanıyorsun?

When do you know me from?

Beni tanıyorsun ve şaka yapmadığımı biliyorsun.

You know me and know that I'm not joking.

- Sanırım Tom'u tanıyorsun.
- Tom'u tanıdığına inanıyorum.

- I believe you know Tom.
- I think you know Tom.

Tom'u hepimizden daha uzun süredir tanıyorsun.

You've known Tom longer than any of us.

Tom'u herhangi birimizden daha iyi tanıyorsun.

You know Tom better than any of us.

- Tom'u nereden tanıyorsun?
- Tom'u nereden tanıyorsunuz?

How do you know Tom?

Kaç tane siyasetçiyi kişisel olarak tanıyorsun?

How many politicians do you personally know?

Tom'u benden çok daha iyi tanıyorsun.

You know Tom much better than I do.

Sen de Bay Kimura'yı tanıyorsun, değil mi?

- You also know Mr Kimura very well.
- You, too, know Mr. Kimura, don't you?

"Sen Tom'u tanıyorsun, değil mi?" "Tanıdığımı söyleyemem."

"You know Tom, don't you?" "I can't say that I do."

Tom adında başka kaç tane adam tanıyorsun?

How many other guys named Tom do you know?

Nathanael İsa'ya, "Beni nereden tanıyorsun?" diye sordu.

Nathanael asked Jesus, "How do you know me?"

Sen de Bay Kimura'yı çok iyi tanıyorsun.

You also know Mr Kimura very well.

Sanırım Fadil'i benden çok daha iyi tanıyorsun.

I think you know Fadil much better than me.

- Tom'u tanıyorsun.
- Tom'u biliyorsun.
- Tom'u tanıyorsunuz.
- Tom'u biliyorsunuz.

You know Tom.

- Beni tanıyorsun, değil mi?
- Beni tanıyorsunuz, değil mi?

You know me, don't you?

Beni, bunu yapmayacağımı bilecek kadar yeterince iyi tanıyorsun.

- You know me well enough to know I wouldn't do that.
- You know me well enough to know that I wouldn't do that.