Translation of "Suçlamaları" in English

Tom suçlamaları reddetti.

- Tom denied the accusations.
- Tom denied the charges.
- Tom has denied the accusations.

Eylemciler suçlamaları reddediyor.

The activists deny the accusations.

Tom'un suçlamaları yanlış.

Tom's accusations are false.

Tom suçlamaları yalanladı.

Tom has denied the accusations.

Suçlamaları ispat edemediler.

They could not prove their charges.

Tom'un suçlamaları hedefteydi.

Tom's accusations were on target.

- Tom bütün suçlamaları reddetti.
- Tom bütün suçlamaları kabul etmedi.

- Tom pleaded not guilty to all charges.
- Tom pled not guilty to all charges.

Tom bu suçlamaları reddetti.

Tom denied those accusations.

Tom suçlamaları inkar etti.

Tom denied the accusations.

Tom bu suçlamaları reddetmiştir.

Tom denied these charges.

Tom suçlamaları şiddetle reddetti.

Tom vehemently denied the accusations.

Tom, bu suçlamaları reddetti.

Tom has denied these accusations.

Onların suçlamaları doğru olabilir.

Their accusations may be true.

Tom bütün suçlamaları reddetti.

Tom denied all the charges.

Sami bu suçlamaları açıklayamaz.

Sami can't explain these charges.

Tom suçlamaları şiddetle savunacağını söyledi.

Tom said he would strenuously defend the charges.

Tom'un aleyhindeki suçlamaları kayda geçirebiliriz.

We can file charges against Tom.

Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.

I deny all those charges.

Tom bütün suçlamaları kabul etti.

- Tom pleaded guilty to all charges.
- Tom pled guilty to all charges.

Tom o suçlamaları tekrar tekrar reddetti.

Tom has repeatedly denied those charges.

Polis tıbbi konulardaki kriminal suçlamaları izlemekte isteksizdir.

The police are reluctant to pursue criminal charges in medical cases.

Ve Mark Facebook'u düzeltme konusundaki suçlamaları üzerine alıyor.

And Mark's leading the charge on fixing Facebook.

Dan suçlamaları inkar etme cesaretine bile sahip değildi.

Dan didn't even have the courage to deny the accusations.

Sen Yahudi olmak suçlamaları ile onu örtmeye çalışırken Budizmden korkuyorsun.

You're afraid of Buddhism, as you try to cover it with accusations of being Jewish.