Translation of "Yalanladı" in English

Mayuko söylentiyi yalanladı.

Mayuko denied the rumor.

O söylentiyi yalanladı.

He denied the rumor.

Tom haberi yalanladı.

Tom denied the report.

Tom iddiayı yalanladı.

Tom has denied the allegations.

Tom suçlamaları yalanladı.

Tom has denied the accusations.

Aktris söylentileri yalanladı.

The actress denied the rumors.

Gazetelerdeki tüm hikayeleri yalanladı.

He has denied all the stories in the newspapers.

O, o gerçeği yalanladı.

He denied that fact.

Tom o iddiayı yalanladı.

Tom denied that allegation.

Tom kopya çektiğini yalanladı.

Tom has denied cheating.

Tom o söylentileri yalanladı.

Tom denied those rumors.

Tom ilaç almayı yalanladı.

Tom denied taking drugs.

Tom o haberi yalanladı.

Tom denied that report.

O adamı tanıdığını yalanladı.

He denied that he knew that man.

Dan cinayete karıştığını yalanladı.

Dan denied he was involved in the murder.

O, alkolik olduğunu yalanladı.

He denied being an alcoholic.

Tom bu iddiaları yalanladı.

Tom denied those allegations.

O, onu anında yalanladı.

He instantly denied it.

Sami, Leyla'yı öldürdüğünü yalanladı.

Sami denied he murdered Layla.

Tom herhangi bir haksızlığı yalanladı.

Tom denied any wrongdoing.

Tom herhangi bir suçu yalanladı.

Tom denied any guilt.

Tom bir şey çaldığını yalanladı.

- Tom denied that he had stolen anything.
- Tom denied he had stolen anything.

Bir gün sonra da bakanlık yalanladı

one day later the ministry denied

Tom, Mary'yle bir ilişkisi olduğunu yalanladı.

Tom denied having a relationship with Mary.

Tom böyle bir şey söylediğini yalanladı.

Tom denied having said such a thing.

Titreyen elleri onun sakin davranışını yalanladı.

His trembling hands belied his calm attitude.

Tom cinayetle herhangi bir ilgisi olduğunu yalanladı.

Tom denied any involvement in the killing.

Tom söylentileri ne doğruladı ne de yalanladı.

Tom neither confirmed nor denied the rumors.

Söylentileri ne yalanladı ne de kabul etti.

He neither confirmed nor denied the rumors.

- O, gerçekleri yalanladı.
- O, gerçekleri inkar etti.
- O, gerçekleri reddetti.

He denied the facts.

- Mary bunu inkar etti.
- Mary bunu reddetti.
- Mary bunu yalanladı.

Mary denied it.

- Tom bunu reddetti.
- Tom bunu inkar etti.
- Tom bunu yalanladı.

Tom denied this.

- Tom onu reddetti.
- Tom onu yalanladı.
- Tom onu inkar etti.

- Tom denied this.
- Tom denied that.

Sami o gece Leyla'nın dairesinde olduğunu kızgın bir şekilde yalanladı.

Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.

- Tom rüşveti kabul ettiğini yalanladı.
- Tom rüşveti kabul ettiğini inkâr etti.
- Tom rüşveti kabul ettiğini reddetti.

- Tom denied that he had accepted the bribe.
- Tom denied he had accepted the bribe.