Translation of "Silaha" in English

Sami silaha dokundu.

Sami touched the gun.

Bir silaha ihtiyacım var.

I need a weapon.

Bir silaha ihtiyacın olmayacak.

You won't need a gun.

Avcı silaha cephane koydu.

The hunter put ammunition in the gun.

Tom, Mary'nin elindeki silaha baktı.

Tom stared at the gun in Mary's hand.

Ben asla bir silaha dokunmadım bile.

I've never even touched a gun.

Tom niçin bir silaha ihtiyaç duyuyor?

What does Tom need a gun for?

Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.

The indigenous population took up arms against the settlers.

CA: Netflix'te diğer gizli silaha sahip gibisin,

CA: You've got this other secret weapon at Netflix, it seems,

Tom'dan aldığın silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.

I want to know what happened to the gun you received from Tom.

Bir silaha sahip olduğunuz doğru değil mi?

- Isn't it true that you own a gun?
- Isn't it true you own a gun?

Sami ve Leyla'nın ikisi de silaha atladı.

Sami and Layla both dove for the gun.

Tom'un sana verdiği silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.

I want to know what happened to the gun Tom gave you.

- Bir silaha ihtiyacım yok.
- Bana silah lazım değil.

I don't need a gun.