Translation of "Seyircinin" in English

Ben seyircinin içindeydim.

I was in the audience.

Seyircinin ne istediğini düşünüyorsun?

What do you think the audience wants?

Spiker seyircinin öfkesini tahrik etti.

The speaker aroused the anger of the audience.

Kurguda komedyen yetenek ve kaynaklarını sizin, seyircinin

The setup is when a comedian will use his talents and resources

Seyircinin rahatı için karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor

I'd been trimming away the darkness, cutting away the pain

Dün Tom seyircinin önünde şimdiye kadar ilk kez oynadı.

- Yesterday was the first time Tom had ever played in front of an audience.
- Yesterday was the first time that Tom had ever played in front of an audience.

Lady Gaga konserine son gittiğimde tüm şarkılarını bitirmesine rağmen seyircinin çoğu tatmin olmamıştı.

Last time I went to a Lady Gaga concert, although she finished all her songs, many members of the audience were not satisfied.