Translation of "Sayın" in English

0.007 sec.

Examples of using "Sayın" in a sentence and their english translations:

İtiraz ediyorum, sayın yargıç!

- Objection, your honor!
- Objection, your honor.

Kırarsanız kendinizi almış sayın.

You break it, you bought it.

Senin favori sayın kaç?

What is your favourite number?

En sevdiğin sayın nedir?

- What's your favorite number?
- What is your favourite number?

Senin şanslı sayın nedir?

What's your lucky number?

Bu evin sahibi Sayın Yamada'dır.

The owner of this house is Mr. Yamada.

Lütfen paranızın üstünü tekrar sayın.

Please count your change again.

Sayın yargıç, danışmanı tahliye etmek istiyorum.

Your honor, I would like to discharge counsel.

Gökyüzüne bakın ve mümkünse yıldızları sayın.

Look up at the sky, and number the stars if you can.

Bütün saygımla, Sayın Başkan, sen bir götsün!

With all due respect, Mr. President, you are an asshole!

New Osaka otelinde durup Sayın Takakura'yı alacağız.

- We'll stop at the New Osaka Hotel and pick up Mr Takakura.
- We'll stop at the New Osaka Hotel and pick Mr. Takakura up.

İtiraz ediyorum sayın yargıç, bunların hepsi spekülasyon.

Objection, Your Honor, this is all speculation.

Neden evet, Sayın Fluff bir hizmet hayvanıdır.

Why yes, Mr. Fluff is a service animal.

Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şeriflerinizi hayrolsun.

Dear Turkish-speaking friends, good morning to you all.

Bıçak Mack mahkemede kendini şöyle savunur, "Sayın Yargıç,

The argument Mack the Knife gives in court was to say: "Mr. Judge,

"Sayın L, aklınızı toplamak için ilaç alıyor musunuz?"

"Mr. L, do you take medication to clear your mind?"

- Birden ona kadar sayın.
- Birden ona kadar say.

Count from one to ten.

Tekrar konuşmadan önce 10'a kadar sayın ve bekleyin,

wait till 10, count to 10 before you speak again,

Sayın Bingley'e babasından yaklaşık yüz bin lira miras kaldı.

Mr. Bingley inherited property to the amount of nearly a hundred thousand pounds from his father.

Sayın Başkan, benim adım Khan ve ben bir terörist değilim.

Mr. President, my name is Khan and I am not a terrorist.

- Sayın Hirayama çok iyi öğretir.
- Bay Hirayama çok iyi ders verir.

Mr Hirayama teaches very well.

Ve dedik ki "Sayın başkan, bu size sadece 1.1 milyona mal olacak."

and said, "Mr. Mayor, it's only going to cost you 1.1 million dollars."

Sayın başkan, günaydın. Başkanlığınızın son dakikalarında neler hissediyorsunuz? Herhangi bir gün ne hissediyorsam onu.

[reporter] President, good morning. How do you feel in these last minutes as president? [Pepe] I feel the same as every other day.

Bir kere yaşamaya başlayın ve her bir ayrı günü ayrı bir yaşam olarak sayın.

Begin at once to live, and count each separate day as a separate life.

- "Sen, Tom, Mary'nin karın olmasını kabul ediyor musun?" "Ediyorum."
- "Tom, siz, Mary'yi karınız olarak kabul ediyor musunuz?" "Ediyorum."
- "Tom, sen, Mary'yi karın olarak kabul ediyor musun?" "Ediyorum."
- "Sayın Tom, Sayın Mary'yi karınız olarak kabul ediyor musunuz?" "Evet."

"Do you, Tom, take Mary to be your wife?" "I do."