Translation of "Saniyeler" in English

Saniyeler içinde Dan'ın hayatı sonsuza dek değişecek.

Within seconds, Dan's life will change forever.

Sami, kaputu açtıktan saniyeler sonra motoru onardı.

Sami fixed the engine seconds after opening the hood.

Uçak kaza yapmadan saniyeler önce pilot koltuğunu fırlattı.

The pilot ejected his seat seconds before the plane crashed.

- Bu sadece birkaç saniye sürer.
- Bu sadece saniyeler sürer.

It takes only seconds.

Saniyeler içinde, uzay aracı bir çöp yakma fırını haline geldi.

Within seconds, the spacecraft became an incinerator.

Bir ağacı büyütmek yıllar alır, ve ama onu kesmek saniyeler sürer.

It takes years to grow a tree, yet it takes seconds to cut it.

Kaydederken şifrelediğiniz 2003 ve daha eski sürüm Microsoft Office belgelerinin şifresini hackerlar saniyeler içinde kırabiliyor.

With Microsoft Office documents, versions 2003 or earlier, when you save a file with a password, hackers can break that password in seconds.