Translation of "Motoru" in English

- Motoru kapattım.
- Motoru durdurdum.

I killed the engine.

Götüren motoru.

China’s forward.

Motoru kapattım.

I turned off the engine.

Motoru kapatın.

- Turn off the engine.
- Turn the engine off.

Motoru çalıştırdım.

I started the engine.

Motoru durdurun.

- Cut the engine.
- Turn off the engine.
- Stop the engine.
- Turn the engine off.

Motoru çalıştır

Start the engine.

Motoru çalıştırdı.

- He started the engine.
- She started the engine.

Motoru mahvoldu.

His engine is wrecked.

Motoru durdur!

Stop the engine!

Usta motoru topladı.

The mechanic assembled the engine.

Tom motoru çalıştırdı.

Tom started the engine.

Motoru nasıl çalıştırabilirim?

How can I start the engine?

Tom motoru durdurdu.

- Tom stopped the engine.
- Tom killed the engine.
- Tom stalled the engine.

Tom motoru çalıştıramadı.

- Tom couldn't get the motor started.
- Tom couldn't get the engine started.
- Tom couldn't start the motor.

Tom motoru kapattı.

Tom switched off the motor.

Tom motoru mahvetti.

Tom killed the engine.

Sen motoru durdurdun.

You've stalled the engine.

Motoru çalışırken bırakma.

Don't leave the engine running.

O, motoru çalıştıramadı.

He couldn't start the motor.

Tom motoru öldürdü.

Tom was just confused.

Motoru çalışırken bırak.

Leave the engine running.

"Motoru kapattın." "Bekleyeceğim."

"You turned off the engine." "I'll wait."

Yarın motoru test edeceğiz.

We are going to make a test of the engine tomorrow.

Üç kez motoru durdurdu.

He stalled the engine three times.

Arabanın motoru yolda bozuldu.

- Our car developed engine trouble on the way.
- The car's engine broke down on the way.

Motoru ısınıncaya kadar çalıştır.

Run the engine till it gets warm.

O motoru çalışırken bıraktı.

He left the motor running.

Biz motoru monte ediyoruz.

We are assembling the engine.

Motoru kapatsam iyi olur.

I'd better turn the engine off.

Tom motoru çalıştırmaya çalıştı.

Tom tried to start the engine.

Motoru çalışır halde tutacağım.

I'll keep the motor running.

O, motoru monte etti.

She assembled the motor.

Bu motoru parçalara ayırmalıyım.

I have to disassemble this engine.

Motoru çalıştırabilip çalıştıramayacağımız şüpheli.

It is doubtful if we can get the engine working.

Bay Hashimoto motoru çalıştırdı.

Mr Hashimoto started the engine.

Motoru kontrol ettiniz mi?

Have you checked the engine?

Sami motoru kontrol etti.

Sami checked the engine.

Arabanın yeni bir motoru var.

The car has a new engine.

Hiç bu motoru çalıştırdın mı?

Have you ever started this engine?

Tom araba motoru üzerinde çalışıyor

Tom is working on the car engine.

Tom motoru çalışır durumda bıraktı.

Tom left the motor running.

Motoru kontrol edin ışığı yanıyor.

The check engine light is on.

Ama Google sadece arama motoru değil.

But Google is not just a search engine.

Bu işe arama motoru olarak başladı.

It started out as a search engine.

Dünya'nın en popüler arama motoru Google.

The world's most popular search engine is Google.

Tom dur-işaretinde durduğunda, motoru durdu.

When Tom stopped for a stop sign, his engine stalled.

Ben bu motoru çalıştıramam. Bu bozuk.

I cannot start this engine. It's broken.

Tom arabaya bindi ve motoru çalıştırdı.

- Tom got in the car and started the engine.
- Tom got into the car and started the engine.

Tom motoru çalıştırdı ve vitesi taktı.

Tom started the engine and put it in gear.

Anahtarı kontağa koyun ve motoru çalıştırın.

Put the key in the ignition and start the engine.

Tom arabayı durdurdu ve motoru kapattı.

Tom stopped the car and turned off the engine.

Tom motoru kapattı ve farları kapattı.

Tom turned off the engine and shut off the headlights.

Motoru çalışır durumda tutun. Hemen döneceğim.

Keep the engine running. I'll be right back.

Tom arabasına bindi ve motoru çalıştırdı.

Tom got in his car and started the engine.

"Motoru çalıştıramıyorum." -"Benim denememe izin ver."

"I can't start the engine." - "Let me have a go."

Lütfen bana motoru nasıl çalıştıracağımı söyle.

Please tell me how to start the engine.

Tarayıcının küçük bir köşesinde arama motoru koydu

Put the search engine in a small corner of the browser

Bu şimdiye kadar motoru ilk kez çalıştırışım.

This is the first time I've ever started the engine.

Motoru tek başına monte ettiğin doğru mu?

Is it true you assembled the engine by yourself?

Bir jet motoru asteroit'in rotasını iterek değiştirecektir. '

a jet engine pushing the asteroid off course."

Tom arabasına bindi, motoru çalıştırdı ve uzaklaştı.

Tom got into his car, started the engine, and drove away.

Tom motoru kapattı ama farları açık bıraktı.

Tom turned off the engine, but left the headlights on.

Tom cipine geri bindi ve motoru çalıştırdı.

Tom got back in his Jeep and started the engine.

Motoru açık bıraktığım için kısa sürede gitmeliyim.

I have to go soon because I left the engine running.

Sami, kaputu açtıktan saniyeler sonra motoru onardı.

Sami fixed the engine seconds after opening the hood.

Şimdiye kadar ilk kez bir motoru monte ettim.

This is the first time I've ever assembled an engine.

- O, motoru durdurmasını bilir.
- Motorun nasıl durdurulacağını bilir.

He knows how to cut the engine.

"Yandex" arama motoru Tatar dilini de desteklemeye başladı.

The "Yandex" search engine started supporting the Tatar language, too.

Tom motoru kapattı fakat üzerindeki farları açık bıraktı.

Tom killed the engine, but left the headlights on.

Tom garaja girdi, motoru kapattı ve arabadan indi.

Tom pulled into his garage, turned off the engine, and then got out of the car.

Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.

This machine is driven by a small electric motor.

Tom, motoru tek başına nasıl tamir edeceğini anladı.

Tom figured out how to fix the engine on his own.

Uçak, kalkışa yardımcı olmak için bir roket motoru kullandı.

The airplane used a rocket motor to assist with takeoff.

Beş devasa F1 motoru , sadece iki buçuk dakikada yarım milyon galon gazyağı ve sıvı

Its five enormous F1 engines burned through half a million gallons of kerosene and liquid

- Çok fazla incir tüketmek motoru bozmaya neden olabilir.
- Aşırı incir tüketmek cırcıra davetiye çıkarabilir.

Consuming figs in excess could cause loose stools.

- O araba dev bir motora sahip.
- Bu arabanın çok büyük bir motoru var.
- Bu araba kocaman bir motora sahiptir.

This car has a huge engine.