Translation of "Kızgın" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kızgın" in a sentence and their english translations:

- O çok kızgın.
- Çok kızgın.

- He is very angry.
- He's really angry.
- He's very angry.
- He's very cross.

Amcam kızgın.

My uncle is angry.

Kızgın mısın?

- Are you mad?
- Are you angry?

Kızgın değilim.

- I'm not angry!
- I'm not angry.

İnsanlar kızgın.

The people are angry.

Zeus kızgın.

Zeus is angry.

Poseidon kızgın.

Poseidon is angry.

Tom kızgın.

- Tom's furious.
- Tom is outraged.
- Tom is enraged.
- Tom is infuriated.

Onlar kızgın.

They're angry.

Kızgın mıydın?

Were you angry?

Deniz kızgın.

The sea is angry.

Kızgın olmamalısın.

You shouldn't be angry.

Annem kızgın.

My mother is angry.

Kızgın değiliz.

We're not angry.

Kızgın görünüyorsun.

You look angry.

Kızgın olmalısın.

You should be angry.

Herkes kızgın.

Everyone is angry.

Kızgın görünüyordun.

You looked angry.

Birçoğumuz kızgın.

Many of us are angry.

Kızgın görünmüyordun.

You didn't seem angry.

Tom kızgın değil, ama Mary kızgın.

Tom isn't mad, but Mary is.

- Onun kızgın olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o kızgın.

- I think he is angry.
- I think he's angry.

O gerçekten kızgın.

- He is very angry.
- He's really angry.
- He's very angry.

O bana kızgın.

He is angry with me.

Bana kızgın mısınız?

Are you angry with me?

Öğretmenimiz kızgın görünüyordu.

Our teacher seemed angry.

O kızgın olmalı.

She must be angry.

Bana kızgın mısın?

- Are you mad at me?
- Are you angry at me?

Tom'a kızgın mısın?

Are you angry with Tom?

O herkese kızgın.

He's mad at everyone.

O, dünyaya kızgın.

She's angry at the world.

O sana kızgın.

She is mad at you.

Açım. Kızgın değilim.

I'm hungry. I'm not angry.

Onlar sana kızgın.

They're mad at you.

O kızgın görünüyordu.

- He looked furious.
- He looked angry.
- He seemed angry.

Tom kızgın görünüyor.

Tom looks annoyed.

O kızgın görünüyor.

He sounds angry.

Evet, o kızgın.

Yes, he is angry.

Evet o kızgın.

Yes, she is angry.

Tom'a kızgın değilim.

I'm not mad at Tom.

Kesinlikle kızgın görünüyorsun.

You sure sound angry.

Tom sana kızgın.

Tom is mad at you.

Tom, Mary'ye kızgın.

Tom is mad at Mary.

Tom kızgın görünüyordu.

- Tom looked angry.
- Tom looked indignant.
- Tom looked mad.

Kızgın olacağını düşündüm.

- I thought you'd be angry.
- I thought that you'd be angry.

Kızgın olduğunu söyleyebilirim.

I can tell that you're angry.

Grace kızgın görünüyordu.

Grace looked angry.

Babam bana kızgın.

Father is angry with me.

Jane kızgın idi.

Jane was angry.

Sana kızgın değilim.

I'm not mad at you.

Kızgın olduğunu biliyorum.

- I know you're angry.
- I know that you're angry.

Mary kızgın görünüyor.

Mary looks hot.

Tom hâlâ kızgın.

Tom is still angry.

Kızgın olduğunu anlıyorum.

I understand that you're angry.

Artık kızgın değilim.

I'm not angry anymore.

Gerçekten kızgın değilim.

I'm not really angry.

Tom kızgın olmalı.

Tom must be angry.

Kızgın değil misin?

Aren't you hot?

Tom bana kızgın.

- Tom is mad at me.
- Tom is angry with me.

Bana kızgın olmalı.

She must be mad at me.

Sana kızgın olmalı.

She must be mad at you.

Ben kızgın değildim.

I wasn't angry.

Annem kızgın olmalı.

My mother must be angry.

Tom kızgın görünmüyordu.

Tom didn't seem mad.

Ona kızgın mısın?

Are you angry with him?