Translation of "Pazarları" in English

Pazarları buluşuruz.

We meet on Sundays.

Pazarları hep evdeyimdir.

I'm always home on Sunday.

Pazarları dinlenir misin?

Do you rest on Sundays?

Asya pazarları karışıktı.

Asian markets were mixed.

Pazarları evde olmam.

On Sundays, I'm not at home.

Pazarları açık mı?

Is it open on Sundays?

Onunla pazarları tenis oynardım.

I used to play tennis with him on Sundays.

Pazarları asla evde değilim.

- I'm never at home on Sundays.
- I am never at home on Sundays.

Tom pazarları genelde evde olur.

Tom is usually at home on Sundays.

- Pazarları evdeyiz.
- Pazar günleri evdeyiz.

We are home on Sundays.

- Pazar günleri asla evde değilim.
- Pazarları evde değilim.

I'm not home on Sundays.

- Pazarları çalışmam.
- Pazar günü çalışmam.
- Pazar günleri çalışmam.

- I don't work on Sunday.
- I do not work on Sunday.

Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar.

Open-air markets sell food grown on local farms.

- Tom pazar günleri çoklukla evde kalır.
- Tom pazar günleri genelde evde takılır.
- Tom pazarları çoğu zaman evdedir.

Tom often stays home on Sundays.