Translation of "Günleri" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Günleri" in a sentence and their japanese translations:

Onun günleri sayılı.

彼女は余命いくばくもない。

Rüzgarlı günleri sevmiyorum.

私は強い風の日が好きではありません。

Pazar günleri çalışıyorum.

私は日曜日に働く。

Eğer felçli günleri saymazsak

麻痺のことさえ除けば

Mağaza Pazar günleri kapalıdır.

その店は日曜日は閉まっている。

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

その店は月曜日には休業です。

Pazar günleri kiliseye giderim.

日曜には私は教会に行く。

Eski günleri gerçekten özlüyorum.

昔は本当に良かったわね。

Pazar günleri ne yaparsın?

- 日曜日に何をしますか。
- あなたは日曜日に何をしますか。

Pazar günleri çamaşır yıkarım.

- 日曜日には洗濯をする。
- 洗濯は日曜日にしてるんだよ。

Pazar günleri sinemaya giderdi.

彼女は日曜日には映画を見に行くのが常だった。

Pazar günleri okula gitmem.

- 私は日曜日には学校に行かない。
- 私は日曜には学校へ行きません。

Pazar günleri kiliseye giderdim.

昔は日曜日に教会へいったものでした。

O günleri nasıl unutabilirim?

- どうしても忘れられない。
- どうしたらあの日々が忘れられるか。

Giriş pazar günleri ücretsizdir.

日曜は入場無料です。

Cumartesi günleri okula gitmem.

土曜日は学校に行きません。

Giriş pazar günleri bedava.

日曜は入場無料です。

Gelebileceğin günleri bana bildir.

あなたが来られる日を教えて下さい。

Pazar günleri çalışmaya karşıyız.

我々は日曜日に働くのは反対だ。

Pazar günleri genellikle ne yaparsın?

- 君は日曜日には普通何をしますか。
- 普段日曜は何してる?

Banka, Pazar günleri açık değil.

銀行は日曜にはやってません。

Banka cuma günleri geç kapanır.

金曜日の銀行は遅じまいだ。

Sonunda tatil günleri sona erdi.

休暇もとうとう終わった。

Babam Pazar günleri genellikle evdedir.

父は、日曜日はたいてい家にいます。

O Pazar günleri genellikle evdedir.

彼女はたいてい日曜日は家にいます。

O, Pazartesi günleri buraya gelirdi.

彼は以前はいつも月曜日にここへ来ていた。

Pazar günleri ne yapmak istersin.

- 日曜日は何をしますか。
- 日曜日にはどんなことをしますか。
- 日曜日にはどんなことをするのが好きですか。

Pazar günleri teslimat yapıyor musunuz?

- 日曜日に配達していただけますか。
- 日曜に配達していますか。

Pazartesi günleri her zaman keyifsizim.

月曜日はいつも憂鬱だ。

Pazar günleri her zaman evdeyim.

私は日曜日にいつも家にいる。

Ben Pazar günleri evde kalırım.

日曜日は家にいます。

Cumartesi günleri hastalara bakıyor musun?

土曜日は診察していらっしゃいますか。

Birlikte geçirdiğimiz mutlu günleri hatırlıyorum.

私たちが一緒に暮らした楽しい日々を覚えている。

O, pazar günleri müzeye giderdi.

彼女は日曜にはその博物館に行くのが常だった。

Pazar günleri asla evde değilim.

私は日曜日に家にいることはありませんよ。

Pazar günleri çoğunlukla şekerleme yapardım.

私はよく日曜日に昼寝をしたものだった。

Cumartesi günleri okulun var mı?

土曜日に学校はありますか。

Politikacı çarşamba günleri kabul ediyor.

あの政治家は水曜日が面会日だ。

Pazartesi günleri genellikle ne yaparsın?

普段、月曜日は何してるの?

Pazartesi günleri kaç dersin var?

あなたは月曜日にいくつ授業がありますか。

Pazar günleri çalışmak zorunda değilsin.

日曜日に仕事をする必要はない。

Pazar günleri asla boş değilim.

- 私はどの日曜日も暇でない。
- 私はいつも日曜日には忙しい。

Anne pazar günleri kurabiyeler pişirir.

母は日曜日にはクッキーを焼く。

- Pazar günleri biz her zaman işi boş veririz.
- Pazar günleri hep ense yaparız.

日曜日はのんびりしています。

Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.

毎週、月火はピアノ、水金はダンスを習ってるの。

Hepimizin ara sıra kötü günleri olur,

誰にだって 時々 嫌な日もあります

Pazar günleri her zaman evde değiliz.

僕たちは日曜日にいつも家にいるとは限りません。

Pazar günleri her zaman evde değildir.

彼は日曜日にはいつも家にいるわけではない。

O, Pazar günleri nadiren evde kalır.

彼は日曜にはめったにいない。

O, pazartesi günleri her zaman evdedir.

彼はいつも月曜日には家にいる。

Okul Cumartesi günleri öğleden önce biter.

土曜日は12時前には学校が終わる。

Cumartesi günleri kaç tane dersiniz var?

土曜日には何時間授業がありますか。

Tatillerde günleri bir şey yapmadan geçiririm.

- 休暇中は何もしないで日々を過ごした。
- 休みの間は、なーんもしなかったよ。

Pazar günleri tenis oynamak ister misiniz?

毎週日曜日にテニスをしませんか。

O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.

彼はいつも月曜日には家にいる。

Pazar günleri her zaman boş değilim.

- 私は日曜日は必ずしも暇というわけではない。
- 私は日曜日いつも暇であるとは限らない。
- 日曜日がいつも暇ってわけじゃないんだよ。

Bir siyasetçi olarak onun günleri sayılı.

彼の政治寿命はもうない。

Tom pazartesi günleri her zaman meşguldür.

トムって月曜日はいつも忙しいんだ。

Kız arkadaşı ile Cumartesi günleri buluşmaktadır.

彼は彼女に土曜日ごとに会っている。

Pazar günleri her zaman evde değilim.

私は日曜日にいつも家にいるわけではない。

O, pazar günleri nadiren dışarı çıkar.

彼女は日曜日にはめったに外出しない。

Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.

彼は彼女に土曜日ごとに会っている。

Pazar günleri çoğunlukla onunla tenis oynardım.

- 私は日曜に彼といっしょによくテニスをしたものだった。
- 日曜日には彼と一緒によくテニスをしたものだ。

Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.

私は月曜と金曜に英語を勉強する。

Babam Pazar günleri bahçe işleri yapar.

私の父は日曜日に庭いじりをする。

Müzenin Pazartesi günleri kapalı olduğunu anlıyorum.

- 博物館は、月曜日は閉まっていると思います。
- 博物館なら、月曜日はやってないと思うよ。

Bu mağaza pazar günleri açık mı?

- この店は日曜に開いていますか。
- この店は日曜日に営業していますか。
- この店は日曜日にやっていますか。

Cumartesi günleri, genellikle bu parkta yürürüz.

この公園は土曜日に私達がよく訪れる場所です。

Pazar günleri hariç her gün çalışırım.

日曜日以外は毎日働く。

- Bu şarkı bana eski güzel günleri hatırlattı.
- Bu şarkı bana eski güzel günleri hatırlatıyor.

- この歌は私に古き良き時代を思い出させる。
- この歌は私に懐かしい昔を思い出させる。

Ben genellikle Pazar günleri çalışmak zorunda değilim.

- 私はふつう日曜日には働かなくてもよい。
- 普段私は日曜日に働かなくてもいい。

O, Pazar günleri her zaman evde kalır.

彼は日曜日にはいつも家にいる。

Onun hikayesi bana eski güzel günleri hatırlattı.

彼女の話を聞いて私は古きよき時代を思い出した。

Pazar günleri onunla tenis oynamayı prensip ediniyorum.

私は毎週日曜に彼とテニスをすることにしている。

Tatillerde, ben günleri hiçbir şey yapmadan geçirdim.

休みの日には、何もせずに過ごしていた。

O, pazar günleri kiliseye gitmeyi ihmal etmez.

彼女は日曜日には必ず教会に行きます。

Tom pazartesi günleri her zaman burada mı?

トムって、毎週月曜日はいつもここにいる?

Bu resmi görünce, ben hep eski günleri düşünürüm.

- この写真を見るといつも昔のことを思い出すの。
- この絵を見る度に、昔を思い出します。

Pazar günleri, erken kalkardık ve balık tutmaya giderdik.

日曜日には、よく早起きして釣りに出かけたものだ。

- Pazar günleri asla evde değilim.
- Pazarları evde değilim.

私は日曜日に家にいることはありませんよ。

- Pazar günü kiliseye giderim.
- Pazar günleri kiliseye giderim.

私は日曜日に教会に行く。

O mutlu günleri düşünmeden bu resme asla bakmam.

私はこの写真を見ると必ずあの幸せな日々を思い出す。

Biz pazar günleri evimizin yanındaki parkta yakalamaca oynarız.

私たちは日曜日には家の近くの公園でキャッチボールをします。

Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.

- 今では学校の近くのほとんどの店が土曜は休みだ。
- 今では学校の近くにあるほとんどの店が土曜休業だ。

Onlar her zaman, pazar günleri bile, erken kalkarlar.

彼らは日曜日にもいつも早く起きる。

O bir çocukken, pazar günleri balık tutmaya giderdi.

彼は子供のとき日曜日によく釣りに行ったものです。

Okul çarşamba ve cumartesi günleri hariç sekiz buçukta başlar.

水曜と土曜のほか、授業は8時半に始まります。

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı.

そのコテージは、彼女と過ごした楽しかった頃を私に思い出させた。

Babam nadiren, kırk yılda bir, Pazar günleri dışarı çıkar.

- 父は滅多に日曜日に外出することはない。
- 父が日曜に外出することはまずない。

Babam pazar günleri, televizyon seyretmekten başka hiçbir şey yapmaz.

父は日曜日はただテレビを見るだけだ。

Pazar günleri bir ay içinde hiç çikolatalı kekim yoktu.

長いことチョコレート・ケーキを食べてないな。

Ben bir çocukken çoğunlukla pazar günleri onu ziyaret ederdim.

子供のころ、日曜日によく彼を訪ねたものだ。