Translation of "Günleri" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Günleri" in a sentence and their dutch translations:

Doğum günleri önemlidir.

Verjaardagen zijn belangrijk.

Pazartesi günleri çalışmıyorum.

Ik werk niet op maandag.

Onun günleri sayılı.

Haar dagen zijn geteld.

Mağaza Pazar günleri kapalıdır.

De winkel is zondags toe.

Pazar günleri kiliseye giderim.

- 's Zondags ga ik naar de kerk.
- Zondags ga ik naar de kerk.

Pazar günleri çalışır mısın?

Werk je op zondag?

Pazar günleri sinemaya giderdi.

Vroeger ging ik op zondag naar de film.

O, pazar günleri çalışır.

Hij werkt op zondag.

Salı günleri pazara gideriz.

Dinsdags gaan we naar de markt.

Pazartesi günleri çalışmak zorundayım.

Ik moet op maandag werken.

Pazartesi günleri biz boşuz.

's Maandags hebben we vrij.

- Pazar günleri çalışmak zorunda mısın?
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısınız?

Moet je zondags werken?

- Pazartesi günleri genellikle alışverişe çıkmam.
- Pazartesi günleri genellikle alışverişe gitmem.

Normaal ga ik ‘s maandags niet winkelen.

O Pazar günleri genellikle evdedir.

Ze is meestal thuis op zondag.

Pazar günleri müze açık değil.

Op zondag is het museum niet open.

- Pazarları evdeyiz.
- Pazar günleri evdeyiz.

Zondags zijn we thuis.

O, pazartesi günleri her zaman evdedir.

Op maandag is hij altijd thuis.

O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.

Op maandag is hij altijd thuis.

Özellikle bulutlu günleri severim, neden? Bilmiyorum.

Ik heb heel graag een bewolkte hemel, waarom weet ik zelf niet.

Bu restoran cumartesi günleri daha yoğun.

Dit restaurant is drukker op zaterdag.

Babam Pazar günleri bahçe işleri yapar.

Mijn vader tuiniert zondags.

Müzenin Pazartesi günleri kapalı olduğunu anlıyorum.

Voor zover ik begrijp, is het museum op maandag gesloten.

Pazar günleri hariç her gün çalışırım.

Ik werk alle dagen behalve op zondag.

Cumartesi ve pazar günleri dinlenme günleridir.

Zaterdag en zondag zijn rustdagen.

O, Pazar günleri her zaman evde kalır.

Hij is op zondag altijd thuis.

- Perşembeleri sinemaya gideriz.
- Perşembe günleri sinemaya gideriz.

Donderdags gaan we naar de bioscoop.

Onlar, pazar günleri normal olarak kiliseye giderlerdi.

Zij waren gewoon 's zondags naar de kerk te gaan.

- Pazartesi günleri çalışır mısınız?
- Pazartesileri çalışır mısınız?

- Werk jij op maandagen?
- Werk jij 's maandags?
- Werkt u op maandagen?
- Werkt u 's maandags?

- Tom pazar günleri çoklukla evde kalır.
- Tom pazar günleri genelde evde takılır.
- Tom pazarları çoğu zaman evdedir.

Tom blijft vaak thuis op zondagen.

- Pazar günü kiliseye giderim.
- Pazar günleri kiliseye giderim.

- 's Zondags ga ik naar de kerk.
- Zondags ga ik naar de kerk.

Onlar her zaman, pazar günleri bile, erken kalkarlar.

Ze zijn altijd vroeg wakker, zelfs op zondag.

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı.

Het huisje herinnerde me aan de gelukkige tijden die ik met haar had doorgebracht.

Hafta içi günleri : Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma'dır.

De weekdagen zijn: maandag, dinsdag, woensdag, donderdag en vrijdag.

- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazartesi günleri dahil çalışıyorum.

Ik werk zelfs op zondag.

Haftanın günleri pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar'tır.

De dagen van de week zijn maandag, dinsdag, woensdag, donderdag, vrijdag, zaterdag en zondag.

- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.

Ik werk elke dag behalve zondag.

Okul geceleri, Tom saat dokuzda yatar fakat cuma ve cumartesi günleri çok daha geç saatlere kadar kalır.

Op doordeweekse avonden gaat Tom om negen uur naar bed, maar op vrijdagen en zaterdagen blijft hij veel langer op.

- Pazartesi günleri çoğunlukla okula geç kalır.
- Pazartesileri okula sık sık geç geliyor.
- Pazartesileri okula sık sık geç kalıyor.

Ze is vaak te laat op school op maandag.