Translation of "Günleri" in German

0.007 sec.

Examples of using "Günleri" in a sentence and their german translations:

Doğum günleri önemlidir.

Geburtstage sind wichtig.

Pazartesi günleri çalışmıyorum.

Montags arbeite ich nicht.

Pazartesi günleri çalışırım.

- Montags arbeite ich.
- Ich arbeite montags.

Onun günleri sayılı.

Ihre Tage sind gezählt.

Tom'un günleri sayılı.

Toms Tage sind gezählt.

Pazar günleri çalışıyorum.

- Ich arbeite an Sonntagen.
- Ich arbeite sonntags.

İşte tatil günleri!

Auf die Ferien!

Eğer felçli günleri saymazsak

wenn wir die Querschnittslähmung vergessen könnten,

Mağaza Pazar günleri kapalıdır.

Der Laden ist sonntags geschlossen.

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

Das Geschäft ist montags geschlossen.

Pazar günleri kiliseye giderim.

Sonntags gehe ich in die Kirche.

Pazar günleri ne yaparsın?

Was machst du sonntags?

Pazar günleri evde değilim.

Sonntags bin ich nicht zu Hause.

Pazar günleri okula gitmem.

Sonntags gehe ich nicht zur Schule.

Kütüphane pazar günleri kapalıdır.

- Die Bibliothek ist sonntags geschlossen.
- Die Bücherei ist sonntags geschlossen.

Pazar günleri kiliseye giderdim.

Früher ging ich sonntags zur Kirche.

Eski iyi günleri özlüyorum.

Ich vermisse die gute alte Zeit.

O günleri nasıl unutabilirim?

Wie kann ich jene Tage vergessen?

O, pazar günleri çalışır.

Er arbeitet sonntags.

Cumartesi günleri okula gitmem.

Ich gehe samstags nicht zur Schule.

Pazar günleri genellikle uyurum.

Ich hielt sonntags für gewöhnlich ein Nickerchen.

Mağaza pazar günleri kapalıdır.

Das Geschäft ist sonntags geschlossen.

Tom pazar günleri çalışır.

Tom arbeitet sonntags.

Giriş pazar günleri bedava.

- Sonntags ist der Eintritt kostenlos.
- Sonntags ist der Eintritt frei.

Tiyatro pazar günleri açardı.

Das Theater pflegte Sonntags geöffnet zu sein.

Pazar günleri çalışmaya karşıyız.

Wir sind gegen Sonntagsarbeit.

Genellikle pazartesi günleri çalışmam.

Montags arbeite ich gewöhnlich nicht.

Pazartesi günleri çalışmak zorundayım.

Ich muss montags arbeiten.

Pazartesi günleri biz boşuz.

Montags haben wir frei.

Postane pazar günleri kapalı.

Das Postamt ist sonntags geschlossen.

- Pazar günleri çalışmak zorunda mısın?
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısınız?

- Musst du sonntags arbeiten?
- Müsst ihr sonntags arbeiten?
- Müssen Sie sonntags arbeiten?

O günleri hatırlayıp birazcık gülümseyelim

Erinnern wir uns an diese Tage und lächeln wir ein wenig

Hatırlayın o günleri haydi.. haydi.

erinnere dich an diese Tage ... komm schon

Artık Kanal D günleri başladı

Die Tage von Kanal D haben jetzt begonnen

Pazar günleri genellikle ne yaparsın?

Was tust du am Sonntag für gewöhnlich?

Banka, Pazar günleri açık değil.

- Die Bank ist am Sonntag nicht geöffnet.
- Die Bank hat sonntags nicht geöffnet.

Sonunda tatil günleri sona erdi.

Die Ferien kamen schließlich zum Ende.

O Pazar günleri genellikle evdedir.

Sonntags ist sie meistens zu Hause.

O, Pazartesi günleri buraya gelirdi.

Er kam sonst immer montags hierher.

Pazar günleri ne yapmak istersin.

Was machst du an Sonntagen gerne?

Pazar günleri her zaman evdeyim.

- Ich bin sonntags immer zu Hause.
- Sonntags bin ich immer zu Hause.

Pazar günleri hiç kimse çalışmaz.

Niemand arbeitet am Sonntag.

Ben Pazar günleri evde kalırım.

An Sonntagen bleibe ich zuhause.

Banka cumartesi günleri açık değil.

Die Bank ist samstags nicht geöffnet.

Müze Pazar günleri açık değil.

Das Museum hat sonntags nicht geöffnet.

Anneme o günleri hatırlatmak istiyorum.

Ich erinnere meine Mutter gern an jene Tage.

Birlikte geçirdiğimiz mutlu günleri hatırlıyorum.

Ich erinnere mich an die glücklichen Tage, die wir zusammen verbracht haben.

Pazar günleri müze açık değil.

Sonntags ist das Museum nicht geöffnet.

O, pazar günleri müzeye giderdi.

Sie ist sonntags immer ins Museum gegangen.

Pazar günleri asla evde değilim.

- Ich bin sonntags nie zuhause.
- Ich bin sonntags nie zu Hause.

Cumartesi günleri okulun var mı?

- Gehst du am Samstag zur Schule?
- Hast du sonnabends Schule?

Tokyo sokakları Cumartesi günleri doludur.

Die Straßen von Tōkyō sind des Samstags voll.

Tom pazar günleri de çalışır.

Tom arbeitet auch sonntags.

Ben pazar günleri bile çalışıyorum.

Ich arbeite sogar sonntags.

Tom pazartesi günleri çalışmadığını söyledi.

Tom sagte, er arbeite montags nicht.

Tom pazartesi günleri genellikle evdedir.

Tom ist montags normalerweise daheim.

Almanya'da bir günleri daha kalmıştı.

Ihnen blieb noch ein Tag in Deutschland.

Tom pazartesi günleri buraya gelirdi.

Tom pflegte des Montags hierherzukommen.

Tom pazartesi günleri ne yapar?

- Was macht Tom montags?
- Was macht Tom an Montagen?

Pazar günleri çalışmak zorunda değilsin.

Du musst sonntags nicht arbeiten.

Onlar cuma günleri balık yerler.

Freitags essen sie Fisch.

Bankalar cumartesi günleri açık değildir.

- Banken sind samstags nicht geöffnet.
- Die Bank ist samstags nicht geöffnet.

Pazartesi günleri her zaman evdeyim.

- Ich bin montags immer zu Hause.
- Montags bin ich immer zu Hause.

Anne pazar günleri kurabiyeler pişirir.

Mama macht sonntags Cookies.

Tom bunu pazartesi günleri yapmaz.

- Tom macht das nicht montags.
- Tom macht das nicht an Montagen.

- Pazarları evdeyiz.
- Pazar günleri evdeyiz.

Sonntags sind wir zu Hause.

Pazartesi günleri genellikle ne yaparsın?

Was tust du gewöhnlich montags?

Size eğlenceli karnaval günleri dileriz.

Wir wünschen euch lustige Karnevalstage.

- Pazar günleri biz her zaman işi boş veririz.
- Pazar günleri hep ense yaparız.

Sonntags gehen wir es immer gemütlich an.

Pazar günleri her zaman evde değiliz.

Sonntags sind wir nicht immer daheim.

Pazar günleri her zaman evde değildir.

Er ist sonntags nicht immer zuhause.

O, pazartesi günleri her zaman evdedir.

Er ist immer montags zuhause.

O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.

Er ist immer montags zuhause.

Bir siyasetçi olarak onun günleri sayılı.

Seine Tage als Politiker sind gezählt.

Pazar günleri her zaman evde değilim.

Ich bin sonntags nicht immer zu Hause.

O, pazar günleri nadiren dışarı çıkar.

Sie geht selten sonntags aus.

Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.

Er trifft seine Freundin samstags.

Babam Pazar günleri bahçe işleri yapar.

Mein Vater gärtnert sonntags.

Müzenin Pazartesi günleri kapalı olduğunu anlıyorum.

Ich denke, das Museum ist montags geschlossen.

Bu mağaza pazar günleri açık mı?

Ist das Geschäft sonntags geöffnet?

Tom genelde pazar günleri evde olur.

Tom ist sonntags meist zuhause.

Cumartesi günleri okula gitmek zorunda mısın?

Musst du samstags zur Schule?

Ben sadece cuma günleri televizyon izlerim.

Ich sehe nur freitags fern.

Tom cumartesi günleri neredeyse hiç çalışmaz.

Tom arbeitet fast nie samstags.

Pazar günleri büyük ebeveynlerimi ziyaret ederim.

- Ich besuche sonntags meine Großeltern.
- Ich besuche meine Großeltern sonntags.

Tom pazar günleri çalışmak zorunda değil.

- Tom muss sonntags nicht arbeiten.
- Tom braucht sonntags nicht zu arbeiten.

Pazar günleri hariç her gün çalışırım.

Ich arbeite jeden Tag außer sonntags.

Tom genellikle pazartesi günleri çok meşguldür.

Tom ist gewöhnlich montags sehr beschäftigt.

Neredeyse her zaman pazartesi günleri evdeyim.

Ich bin montags fast immer zu Hause.

Hatırlayalım o günleri canımızı sıkmaya değmez be

Denken wir daran, dass es sich heutzutage nicht lohnt, sich darum zu kümmern