Translation of "Oynayabilirim" in English

Ben tenis oynayabilirim.

I can play tennis.

Ben futbol oynayabilirim.

I can play soccer.

Yarın tenis oynayabilirim.

I might play tennis tomorrow.

Üç top oynayabilirim.

I can juggle three balls.

- Tenis oynayabilirim.
- Ben tenis oynayabilirim.
- Tenis oynamasını biliyorum.

I can play tennis.

- Chopin çalabilirim.
- Ben kriket oynayabilirim.

I can play Chopin.

Ben satranç oynayabilirim ama dama oynayamam.

I can play chess, but I can't play checkers.

Tenis oynayabilirim ama çok iyi değil.

I can play tennis, but not very well.

"Futbol oynayabilir misin?" "Hayır, ama beyzbol oynayabilirim."

"Can you play soccer?" "No, but I can play baseball."

Ben beyzbol, tenis, voleybol ve bunun gibi oynayabilirim.

I can play baseball, tennis, volleyball, and so on.

O çok iyi tenis oynayabilir ama ben onun kadar iyi oynayabilirim.

She can play tennis very well, but I can play as well as she can.

O çok iyi tenis oynayabilir, ancak onun oynayabileceği kadar iyi oynayabilirim.

She can play tennis very well, but I can play just about as well as she can.