Translation of "Oturmasını" in English

Tom'a oturmasını söyle.

Tell Tom to take a seat.

Ona oturmasını söyle.

Tell him to take a seat.

Köpeğe oturmasını emrettim.

I ordered the dog to sit.

Köpeğe oturmasını emrettik.

We ordered the dog to sit.

Ondan oturmasını rica etti.

She asked him to sit down.

Yanımda oturmasını tercih ederdim.

I'd rather she sat next to me.

Tom herkesin oturmasını bekledi.

Tom waited for everyone to sit down.

Tom Mary'nin oturmasını istedi.

Tom asked Mary to sit down.

Tom köpeğe oturmasını emretti.

Tom ordered the dog to sit.

Tom herkese oturmasını söyledi.

Tom told everyone to sit down.

O, köpeğe oturmasını emretti.

She ordered the dog to sit.

Mary köpeğe oturmasını emretti.

Mary ordered the dog to sit.

Onlar köpeğe oturmasını emretti.

They ordered the dog to sit.

Tom Mary'ye oturmasını işaret etti.

Tom motioned Mary to sit down.

Neden Tom'un bizimle oturmasını istemiyorsun?

Why don't you ask Tom to sit with us?

Köpeğe oturmasını emrettin, değil mi?

You ordered the dog to sit, didn't you?

Tom, Mary'den yanına oturmasını istedi.

Tom asked Mary to sit next to him.

Tom, Mary'nin onunla oturmasını bekliyor.

Tom expects Mary to sit with him.

Tom, Mary'nin onun yanına oturmasını istedi.

Tom wanted Mary to sit next to him.

Belki Tom Mary'nin orada oturmasını söyledi.

Maybe Tom told Mary sit over there.

Tom, Mary'nin onun yanına oturmasını söyledi.

Tom told Mary to sit next to him.

Polis Tom'a devriye arabasının arkasında oturmasını söyledi.

The police told Tom to sit in the back of the patrol car.

Tom Mary'nin bir süre oturmasını rica etti.

Tom asked Mary to sit down for a while.

Ona oturmasını ve bir bardak su içmesini söyledim.

I told her to sit down and to drink a glass of water.

Tom Mary'nin oturmasını bekledi ve sonra onun yanına oturdu.

Tom waited for Mary to sit and then sat down next to her.

Tom gitmek için kalktı fakat Mary onun geri oturmasını istedi.

Tom rose to go, but Mary asked him to sit back down.

- O, köpeğin oturmasını emretti.
- Köpeğe otur komutu verdi.
- Köpeğe oturması komutunu verdi.

He ordered the dog to sit.