Translation of "Orduyu" in English

Orduyu özlüyorum.

I miss the army.

Yaşayan orduyu çiçek gibi alıyor.

that is in danger of collapse like a flower.

Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.

Public pressure forced the army to act.

Soult, morali bozuk, düzensiz bir orduyu miras aldı.

Soult inherited a demoralised, disorganised army.

Rambo'nun tek başına bir orduyu yenebileceği tam bir efsane.

It's just a myth that Rambo can defeat an army alone.

Hülagü Han'a Moğolların kurduğu belkide en büyük tek orduyu verdi.

of what could have been the largest single army ever assembled by the Mongols,

Sadece bir tane değil, iki orduyu arkasında bırakıyor olmak çılgınca gözükebilir.

Leaving not one, but two armies in his rear must've seemed mad.

Vlad 1461'i savaş için orduyu hazırlamakla ve Bükreş surlarını güçlendirmekle

Vlad spends the rest of 1461 training his army for war and fortifies Bucuresti with

Büyük ikmal depoları ve taşımacılığı organize etmişti orduyu beslemek için birimler.

he’d organised huge supply depots and transport units to feed the army.

Göz ardı edildi. Orduyu felaket sararken, Berthier görevini yerine getirmeye devam etti.

He was ignored. As disaster engulfed the  army, Berthier continued to perform his duty.  

Sonrasında Vlad duyumu alır ve orduyu pusuya düşürür, çaresiz Dan, Vlad'a düello teklif edecektir

But it soon proves to be a doomed venture as Vlad gets word of their operation and ambushes their army.

Macar cephesinin önderliğindeki Batı Haçlılarının takip ettiği bir orduyu Buda'dan nehrin sol yakasında ilerleyen ve Sigsimund arkada Macar ordusuna liderlik etti.

in support of the army that marched out of Buda, led by the Hungarian vanguard