Translation of "Online" in English

0.006 sec.

Examples of using "Online" in a sentence and their english translations:

- Online randevu tehlikeli olabilir.
- Online flört tehlikeli olabilir.

Online dating may be dangerous.

Kentteki okullara online bağlanıyorlar.

and they're connected to urban schools online.

Online Fransızca derslerini izliyorum.

I follow French classes online.

Biletler online olarak mevcut.

Tickets are available online.

Online randevuyu denedin mi?

Have you tried online dating?

Online bankacılık çok uygun.

Online banking is very convenient.

Online randevu tehlikeli olabilir.

- Online dating may be dangerous.
- Online dating can be dangerous.

Sami online aşk arıyordu.

Sami was looking for love online.

Şu ana kadar ''online'' olmayan büyük, orta, küçük şirketler online rekabetten

Up until now, most “offline” companies big, medium, small have suffered because of

Mary yabancılarla online konuşmaktan hoşlanır.

Mary likes to talk to strangers online.

O bir online ankete katıldı.

He participated in an online survey.

Biletler online veya kapıda alınabilir.

Tickets are available online or at the door.

Biletler yalnızca online olarak mevcuttur.

Tickets are available online only.

Sınav sonuçlarını online ilan etmedim.

I didn't post the exams results online.

Sami kadınlarla online olarak tanışıyordu.

Sami met women online.

Sami'nin bir online stalkerı var.

Sami had an online stalker.

Sürekli online olduğumuz bir toplumda yaşıyoruz

We live in this always-on society

Bunların hepsi online olarak yapılan şeyler.

that's everything that is done online.

Diğerleri de Me Too, online taciz,

with others including Me Too, online trolling,

Biletler online at example.com.'da ücretsiz.

Tickets are free online at example.com.

Tinder bir popüler online tanışma uygulaması.

Tinder is a popular online dating application.

En çok hangi online sözlüğü kullanıyorsun?

Which online dictionary do you use most?

Sword Art Online popüler bir animedir.

Sword Art Online is a popular Anime.

Sami, Leyla ile online olarak tanıştı.

Sami met Layla online.

"Online olduğunu görmedim ki" "Evet, görünmez modundaydım.'

"I didn't see that you were online." "Yes, I was in invisible-mode.'

Biletler online ya da telefonla halen mevcuttur.

Tickets are still available online or by phone.

Sana linkini verdiğim online sözlüğü kullanıyor musun?

Are you using the online dictionary whose link I gave you?

Sword Art Online popüler bir anime dizisidir.

Sword Art Online is a popular Anime series.

Hiçbir zaman online olarak kıyafet satın almadım.

I've never bought clothes online.

Bunu, onun için online bir hesaba transfer ediyoruz.

And that value we transfer into an online account for her.

Biletler online 13 dolar ve kapıda 15 dolardır.

Tickets are $13 online and $15 at the door.

- Bizi online olarak ziyaret edin.
- Bizi çevrimiçi ziyaret edin.

Visit us online.

Ve bu sürekli online olma durumu gittikçe artarak devam ediyor

that is increasingly becoming ever more always-on,

Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.

SOPA, Stop Online Piracy Act'in baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.

SOPA is an acronym for the Stop Online Piracy Act.

Mary, Tom'un online avatar olarak neden bir kediyi seçtiğini anlamıyor.

Mary doesn't understand why Tom chose a cat as his online avatar.

Tom ve Mary, online bir dating web sitesi aracılığıyla tanıştılar.

Tom and Mary met through an online dating website.

şirket liderleri ticareti kökten değiştirme hedefi koydular. Yalnızca online ticareti değil,

company leaders have set the goal of revolutionizing commerce, not just e-commerce, but physical

- Sami onu çevrimiçi yapmak zorundaydı.
- Sami onu online olarak yapmak zorundaydı.

Sami had to do that online.

Günümüzde, kriptografi genellikle online iletişim ve işlemleri daha güvenli yapmak için kullanılır.

Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.

İyi bir video kamera alır almaz, online koymak için videolar yapmaya başlayacağım.

As soon as I can get a decent video camera, I'll start making videos to put online.

- Sami çevrimiçi bir aşk ilişkisi yaşadı.
- Sami'nin online bir aşk ilişkisi vardı.

Sami had a love affair online.

- Mary internet üzerinden ücretsiz yoga dersi veriyor.
- Mary ücretsiz online yoga dersleri veriyor.

Mary is offering free online yoga classes.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

- Sami'nin çevrimiçi bir lise diplomasının ötesinde bir eğitimi yoktu.
- Sami'nin online bir lise diplomasının ötesinde hiçbir eğitimi yoktu.

Sami had no education beyond a diploma from an online high school.