Translation of "Aşık" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Aşık" in a sentence and their arabic translations:

Ona aşık mısın?

هل تعجبك؟

Sana kim aşık?

من يحبك؟

O aşık olduğum yerde

في المكان الذي أعشق،

O ona aşık oldu.

كان مغرما بها.

Bir kadına aşık oldum.

وقعت في حب امرأة.

Fadil başka birine aşık.

إنّ فاضل مغرم بامرأة أخرى.

Sami, Leyla'ya derinden aşık.

سامي مغرم بليلى.

Sadece bakınıp aşık olduğuna bakıyormuş.

ورؤية الكلب الذي وقعت في حبه.

22 yaşındayken, patronuma aşık oldum.

في الثانية والعشرين من عمري . وقعت في حب رئيسي

Tom'un Mary'ye aşık olacağını beklemiyordum.

لم أكن أتوقع بأن "توم"سيقع في حب "ماري"

Artık bana aşık değil misin?

ألم تعد تحبّني؟

Aşık olduğu o koca pofuduk surat,

والوجه الزغب العملاق التي وقعت في حبه

Tom, Mary'ye aşık olduğunu fark etti.

أتضح لتوم أنه وقع في حبّ ماري.

Aşık olmak dünyadaki en doğal şeydir.

لا شيء طبيعي أكثر من الوقوع في الحب.

Fadıl bütün gece Leyla'yla aşık yaptı.

- جامع فاضل ليلى طوال اللّيل.
- مارس فاضل الجنس مع ليلى طوال اللّيل.

Gerçekliğe aşık olduğum o an bilmeliydim ki

كان عليّ أن أعرف أنه في لحظة وقوعي في حب الواقع.

Akıllı bir şehirde aşık olmak nasıl bir şey?

كيف يقعون في الحب داخل مدينة ذكية؟

Meryem ve Tom sekizinci sınıftan beri birbirlerine aşık.

إن مريم وتوم عاشقين منذ الصف الثامن.

Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.

وقع فاضل بشكل عميق في حبّ فتاة مسلمة من مصر.

- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.

سُحِرَ دان بليندا في الحين.