Translation of "Olmayanlar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Olmayanlar" in a sentence and their english translations:

Yetişkin olmayanlar giremez.

- Adults only.
- Minors aren't allowed to enter.
- No minors allowed.

Bulunduğu yere uygun olmayanlar.

the round pegs in the square holes.

Reşit olmayanlar buraya giremez.

Minors can't come in here.

Lagos'a aşina olmayanlar için anlatayım,

And for people here who are not familiar with Lagos,

Çocukları olmayanlar onları iyi eğitir.

Those who have no children educate them well.

Üye olmayanlar elli dolar daha ödeyecek.

Non-members pay 50 dollars more.

Üye olmayanlar fazladan 50 dolar öder.

Non-members pay an additional 50 dollars.

Peki bizim sahip olduğumuz kaynaklara sahip olmayanlar?

What about those who don't have the resources that we have?

çocuğu olmayanlar ise yine o bölgeye gidiyorlar

those who have no children go to that area again

Hukuk terminolojisi uzman olmayanlar için genellikle anlaşılmazdır.

Legal terminology is usually incomprehensible to non-specialists.

Hayatta amacı olmayanlar, sadece ölmek için yaşarlar.

Those who have no goal in life, live only to die.

Fransızcaya aşina olmayanlar için Seviye 1'leri vardı

And they had a Level 1 for people who weren't familiar with French,

Peki ya olmayanlar. Geçim sıkıntısını zaten çekenler ne olacak?

What about those who don't? What will happen to those who are already in trouble?

Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.

It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.

Sami Müslüman olanlarla olmayanlar arasında diyalog ve hoşgörü olmasından yanaydı.

Sami encouraged tolerance and dialogue between Muslims and non-Muslims.

Yahudi (ırkından) olanlarla olmayanlar arasındaki ayrım İsa aracılığıyla yok edilmiştir.

The difference between Gentiles and Jews was erased through Jesus Christ.

Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.

Those who intended to stay quickly adopted the island speech patterns, while those who did not, did not.

Tom cezai ehliyeti olmayanlar için olan bir hapishanede ömür boyu hapse mahkum edildi.

Tom was sentenced to life in a prison for the criminally insane.

Amerika'da bir toplantıdan sonra bilim adamı olmayanlar için bir kitap yazmaya karar verdi.

It was after a meeting in America that he decided to write a book for non-scientists.

Avrupa Birliği'nin 24 resmi dili vardır. Ancak önemli metinler çoğu kez yalnızca şu üç dilde mevcuttur: İngilizce, Fransızca ve Almanca. Bu durum, bu dillere aşina olmayanlar için bir dezavantaj teşkil etmektedir. Ortak ve tarafsız bir köprü dil üzerinde çalışmanın zamanı çoktan gelmiştir.

The European Union has 24 official languages. But important texts are often available only in three languages: English, French and German. This constitutes a disadvantage for anyone who isn't versed with any of these languages. It's already high time to think about a neutral, common bridge language.